Rüyama girdin yar daha yeni,
Gelmek istedim bırakmadılar.
Taşlara çaldım yarim ben beni,
Varmak istedim bırakmadılar.
Geçmiş zevaldir gelecek ziyan,
Bu ne acıdır bu nasıl kıyım?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bırakmasalarda gönlün kavuşur,
Rüyalara gelen Yar sana dair,
Söz ile mısrayla ömür savuşur,
Gönlünde tutuşan Har sana dair!
_
Ne güzel bir şiirdir böyle Feride Hanım! Şiirde ki samimice duruş o denli aşikar ki.. Dizeler adeta sevgiliye koşan yağız atlılar gibi... Muazzambir şiir okudum kaleminizden. Her zaman olduğu gibi cesur kaleminiz cesurca bir şiir inşaa etmiş...
Tebrik ediyor, daim sevgi ve selamlarımı sunuyorum!
Hapsolup yüreğinin ücrasına
Mevkufum ölümcül icrasına
Aşkın telef eden mecrasına
Girmek istedim bırakmadılar
Bu güzel şiirinize acizane bir dörtlükle iştirakimle tebriklerimi sunuyorum, saygıyla...
abla gerçeklerle örtüşen toplumsal bir yara
şiirde anlatılan ifadeler kelimeler yerli yerinde
okadar gerçekçi anlatılmaz fakat bu durumları
yada sevdada acı çekenlerden sormak dinlemek
lazım saygılarımla tam puan
Hayırdır inşallah... Sanki gerçek bir korkulu rüyayı şiire döküp güzel bir anlatımla anlatmışsınız. Hayrolur inşallah. Gerçek rüya yorumcularının hayra yorması ve hayır olması dileğimle.
Rüyama girdin yar daha yeni,
Gelmek istedim bırakmadılar.
Taşlara çaldım yarim ben beni,
Varmak istedim bırakmadılar.
romantizm dorukta, okudum bir solukta. çok hoş bir şiir, gönlüne ve eilne sağlık. kutluyorum....10
Yüreğin sessiz feryadının şiirle türkü gibi isyan ağıdı.
Hissettiklerim buydu Şaire'm.
Yanık yanık dinledim sessizce....
Tebriklerimle, sevgi yüklü saygılarımla derlediğim çiçekleri sunuyorum engin yüreğinize.
Rüyama girdin yar daha yeni,
Gelmek istedim bırakmadılar.
Taşlara çaldım hemen ben beni,
Ölmek istedim bırakmadılar.
Geçmiş zevaldir gelecek ziyan,
Yürektir acılarla kanayan
Çıldırdı aklım bari sen dayan,
Gülmek istedim bırakmadılar.
Yekvücut olduk daim can cana,
Gölgemiz dulda her dem yan yana,
İç çekip durdum hep de ben bana,
Varmak istedim bırakmadılar.
“Kalk git” diyip alıkoyuyorlar,
Adım atsam çelme takıyorlar,
Feryadıma pel pel bakıyorlar,
Bilmek istedim bırakmadılar.
Aşk dolam dolam çözmez diyorlar
Bu kör düğümü açmaz diyorlar
Ölsen kalsan da olmaz diyorlar
Dönmek istedim bırakmadılar.
Feride hanım ben yukarıya bir örnek çıkardım. Bir bakın. Onaylarsanız böyle olsun derim. Şiir çok güzelç Ama o varmak her kıtada hoş değil aslında anlamlı da değil. Bir de 2. kıtadaki 'kıyam' sözü ötekilere uymuyordu.
HARİKA ÜSTADIM SEVGİLER SELAMLAR SİZE
Geçmiş zevaldir gelecek ziyan,
Bu ne acıdır bu nasıl kıyam?
Çıldırdı aklım bari sen dayan,
Varmak istedim bırakmadılar
Rüyalar tersine çıkar derler hayrolsun.
kutluyorum .
kaleminiz susmasın
çok güzel...
saygılar...
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta