Yıllardır geceler böyle uykusuz, şafaksız
Gündüzlere uyanacak mecâl bırakmadılar
Belki geceler haklıdır gündüzler haksız
Gündüzler için hayırlı âmâl bırakmadılar
Gurbete mi yansın yanan, bu tuhaf işe mi
Gördüğüne mi inansın kurduğu düşe mi
Ellemeyin n'olur dedim bari şu gam köşemi
Çekilecek gâm, kurulacak hayâl bırakmadılar
Kırılmam, gücenmem ki kırılmak kibirdir
Ne varsa belâ, cezâ, safâ.. kaynağı birdir
Lakin unutma, katî mekan yalnız kabirdir
Sultan Süleyman'da dahi ikbâl bırakmadılar
Belâgât ehli değilsem de ferâgatin ehliyim
Sayın ki bir çalgıcının medreseye dahliyim
Bunların kurduğu dinin de Ebû Cehliyim
Mazlûma bir parlak istikbâl bırakmadılar
Yıllarca gönlümü ben bu değirmenlerde ezdim
Firkâtle mayaladım da ruhumu, gurbetler gezdim
Tam şair edecektim gönlümü, vallahi bezdim
Ağzımdan çıkarmadık kıyl ü kâl bırakmadılar.
Madem düzen böyle, buymuş modern tasarım
Ne üzerim bundan sonra kendimi ne kasarım
Otururum bir köşede işte böylece susarım
Adamda konuşup sövecek hâl bırakmadılar
Kayıt Tarihi : 26.5.2018 05:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!