Bırakın Bu Geyiği Şiiri - Mustafa Bulan

Bin yediyüz doksan sekiz yılında
Napolyon seslenir Mısır halkına:
“Ben sizdenim, girdim Yüce İslam’a”
Teslim olurlar, Fransız Ordusu’na!

Lawrence, yıl bin dokuz yüz on altıda
Başta kefiye, sırtında kandura
“Ben de sizdenim” dedi Araplar’a.
Kılıç çekip çıktılar meydanlara...

Ardından bin dokuz yüz onyedide
Mehmetçiği vurdular Filistin’de...
Bir güzel açmışlardı neticede
İsrail’e giden yolu birlikte...

Yıl bin dokuz yüz yirmi beş, Şeyh Said
İngiliz için bulunmaz bir “zahit”.
Anladık gerçeği tüm dünya şahit
Musul, Erbil, Kerkük gittiği vakit...

Bin dokuz yüz on dokuz, Afganistan!
Henüz ilan etmişti bağımsızlık
İngiliz’e karşı Emanullah Han...
Ancak Han’a karşı başlar kurnazlık!

Ve tertiplenir iki ayaklanma
Topal Molla ve Beççe-i Saka’dan...
Hainler ayaklanır sırasıyla…
İngiliz destek verir el altından!

Abdullah Horati; lakabı Topal...
Milyonlarca mürit olmuştu hemhâl!
Önce dokuz yüz yirmi dört yılında
Ayaklandı Molla Afganistan’da...

Molla topalladı bu hain işte...
Ancak arayış durmadı elbette;
Yedek planlar hemen girdi devreye.
Plan proje bitmezdi İngiliz’de.

Sonra bin dokuz yüz yirmi sekizde
Habibullah Kalakani devrede...
Saka’nın haydut oğlu başarmıştı.
Gitti Emanullah Han bir hamlede...

Şimdi bir düşünün Allah aşkına!
“Yolgeçen hanı” şu Afganistan da!
Yaşamak ister misiniz orada?
Ama istersiniz “Dinsiz Küba’da”.

Yıl iki bin üç; işte Kesnizani!
Müslüman şeyh, alnı secdede hani.
Bağlamıştı Saddam’ın zevcesini.
Kolay teslim aldı Irak Devleti’ni...

Yıl iki bin on altı, duydu cihan!
Bu kaçıncı kanma, düşünün bir an?
Uyanık kalıp, korkalım Allah’tan!
Hep açık verir din ile aldatan!

“Nebi üstümü gece örttü” dedi(!)
Naim Cenneti’ni de parselledi(!)
Daha çok var, bir sürü şeyler dedi.
O yıllarda o “Büyük hoca efendi”?

Peygamber bilmezken akibetini
O cennete gidiyordu, garanti…(!)
Bir de dendi “O Milletin değeri”.
Sonra da oldu bir terör lideri…

Sadece bunlar mı, neler var neler?
Kimlere gizli müslüman dediler?
Şayet yazarsak, utanır kalemler.
Bunlar Allah’tan korkmaz, dinbaz tipler!

Şimdi dikkat çekelim bir gerçeğe;
Kral Emanullah Han’dan ta Saddam’a
Beşar Esad’tan Albay Kaddafi’ye...
Hepsi de çok yakındı laikliğe.

Bu kadar çok varken ortak noktalar
Sormak gerek neden hedef oldular?
Bunları nedense pek konuşmazlar
Ve bahsetmez yazdıkları kitaplar!

Bakın bazı Arap ülkelerine;
Yönetim krallık ve emirliklerde!
Ve uygulanır şerri hükümler de.
Ancak batı ile dosttur hepsi de...

İngiltere kaldırtmış hilafeti(!)
Ardından da dayatmış laikliği(!)
Hükmettiklerine hiç getirdi mi?
Diye sorun, bırakın bu geyiği!

Pendik/21.07.2017