Şimdi memlekette, İkizdere’de olmak var ya,
Yemyeşil yüreğim gibi dağları,
Dağların tepesindeki karları,
Karların altında yeşil bağları,
Yeşillikler içinde gönlümü avutmalıyım,
Derelerin gürültüsünde derdimi unutmalıyım...
Beton yığınları arasında kalakalmışım,
Bu şehrin betondan asfalt yolları,
Münafıkların upuzun kolları,
Unutmalıyım ben bütün bunları,
Tası tarağı toplayıp buradan kaçmalıyım,
Yeşillikler içinde kendime yer açmalıyım…
Kalkıp da tükürmeliyim yalancının yüzüne,
Dönmeliyim artık gerçek özüme,
İnanıyorsa ailem sözüme,
Takılıp ta gelir benim peşime,
Haksız mıyım dostlar sizde bunu düşünün bence,
Yaşlandık artık ölüm kapıyı çalmadan önce…
Orada insan hep gök gürültüsüyle uyanır,
Doğa tarafından her gün sınanır
Derelerin sularına bulanır,
Sicim gibi yağmurlarla yıkanır,
Orada şehrin bütün kirlerinden arınırsın,
Makam mevki yok herkes tarafından tanınırsın…
Bulmaca oynayacağım ineklerin peşinde,
Sabah erken kalktım bulutlardayım,
Yayla evi gibi konutlardayım,
Affeder Rabbimden umutlardayım,
Çok insan tanıdım ah, elbette çoktur günahım,
Anlatamam ah! Arşıâlâda saklıdır ahım…
Sırtüstü yatıp makatta, bakarken yıldızlara,
Verince Rabbim ilhamı içime,
Yüreğim bürünür başka biçime,
Başlarım içimde beyin göçüne,
Hırlısını, hırsızını düşünürde yazarım,
Yazdıklarımla kötünün mezarını kazarım…
Köyüm Mize’de zavallı beynim çatlarcasına,
Türkülerle şarkılar yazmalıyım,
Zalimlerin beyninde tozmalıyım,
Şerefsiz oyunları bozmalıyım,
Yeniden yazmalıyım tarihim olur bu benim,
Rabbime kul olarak kapanır belki gözlerim…
Atakum-2016
Mehmet Arslan 3Kayıt Tarihi : 14.7.2016 02:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şehrin pisliklerinden bıktım...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!