Bırak Şehrime Yağayım-Yazı-

Bırak Şehrime Yağayım-Yazı-

Uykudayım yine babam.

(Yine bir gün ağarıyor teknoloji hızıyla mı, yalnızlığın durgunluğu ile mi?)

Günler geçiyor teknoloji hızı misali babam. Yazamamakla susturuldum. Oysa aylar oldu sen gideli değil mi? Kaç gündü? Hayır hayır günleri saymak istemiyorum. Sen günlerde değil bendesin. Bende olan babamsın.

Tabutun duruyordu evimizin içinde. Bir adam geldi. Açtı tabutunu ve solmamış yüzüne bakıp ağlamaya başladı. Ağlayan adam Ahmet’ti babam. Senelerin kayıp bildirdiği kardeşim.

Böyle bir düş sahnelendi ötelerden gözlerimin önüne. Sımsıkı tutuyorum onu düşlerimde yakaladığımda. Benimle şehrime gelmesini istiyorum. Hakikatları yaşadığım şehrime.

Her uyanışımda yok oluyorsunuz. Babam ve Ahmedim. Senin yerin erguvan kokan toprağın altı. İşte orada bedenin. Kuşların sana şarkılar söylediğini işitir gibi oluyorum. Sen mutlusun biliyorum babam. Ahmet? O nasıl? Onun erguvan kokan toprağı var mı? Yoksa papatya mı,lalezar mı toprağının kokusu. Toprağı var mı?

Hayalet şehrimde yapayalnızım ben. Her akşam eve dönüşlerimde İstanbulun kilometrelerini sayıyorum. Şehrimi ezberledim babam. Geceleri yıldızların boğaza döküldüğünü görüyorum. Gündüzleri ise yıldız tozları atmosferimizi kaplıyor. Hediyelerimi dua kağıtlarına sarıp meleklerle yolluyorum sana. Gülümsediğini hediyeleri aldığını söylüyorlar bana. Can acısı alevleniyor dualarımda. Ahmede dualar sarılıp gönderilecek mi? Ellerim iki yana düşüyor.

Ben ona kelebekler uçuruyorum gökyüzüne. Duaları kelebekler alıp dünyanın her yanına götürüyorlar. Mutlaka bir kelebeğim ulaşacak ona. Ulaşıp ondan haber getirecek bana. Dua yükünü sırtında taşıyan kelebek habercimizi bekliyorum.

İşte bak orada uçuşuyor mor bir kelebek sırtında duam. Sen ötelerde duayı benden daha iyi görüyorsun. Benim gözlerimin perdesi can taşıdığımdan kapalı.

Belkide gözyaşlarım perdeliyor kelebek diyarındaki duaları bana. Ta derinlerde bir yerlerde duruyor gelişi Ahmedimin. Geleceğim diyor hep. Geleceğim..

Ben “Geldim” şarkıları dinlemek istiyorum artık. Şehrime yağmak istiyorum kelebekler eşliğinde. Ve ona sarılmak istiyorum. Geldim diyenime. Sana getireceğim onu geldiğinde babam. Erguvan kokan toprağını birlikte soluyacağız sana hediyelerimizi kelebekler eşliğinde sunarken..

Gülsüm Kıvrak
Kayıt Tarihi : 4.7.2007 20:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


26.04.2007

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
Gülsüm Kıvrak