Öyle bir yaşayasım var ki anlatamam
Düşlerimdeki sevgiliye sarılasım var
Ama yine bir tutsaklık yargılıyor beni
Yine bir demir parmaklık oluyor sırdaşım
Yine en güzel öyküyü bir zindan anlatıyor
Yine betonlar arasında en acı romanı okuyorum
Ve yine prangalar paslanıyor hasretimden
Dışarda kurulan dar ağacı yolumu gözlüyor
Ah acaba sevgiden haberdar mıdır
Yağan yağmurda bile çürümeyen bu dar ağacı
Yani azrail neye ecel sunduğunu biliyor mudur acaba
Ah biliyorum ben gitsem de mutluluğum kalacak
Yine bir deniz kıyısına vuracak en asi yanım
Yine gökyüzü sırılsıklam gözlerimde yeşerecek
Bir bahar var biliyorum yüreğimde solmayan bir bahar
Dar ağaçları değil eli kanlı cellatlar gelse faydasız
Umutları saracak bir kefen yok umutları gömecek bir mezar yok
Bir gün bu zindanlar bu prangalar yetmeyecek
Bir gün ay ışığında acı tükenecek aşk galip gelecek
Bir gün hasret uyanacak ve her yer bahara dönecek
Ve bir an gelecek gökyüzüne şiir yazan tutsak olmayacak
İnsan dediğin bir gün alçalmadan sevmeyi öğrenecek
Gökyüzünün vurgunluğu bir gün yeryüzüne taşacak
Bahar olacak yani en güzel renkte en güzel çiçeklerle
Sevda olacak yani en bitmez tükenmez yüreklerin direnciyle
Uçurumlar arasından kara sevdalı yürekler şafakları getirecek
Ve bir an gelecek feryat yada ağıt dillere dolanmayacak
İnsan umut ettikçe var olandır insan umut etmeli
Ben gökyüzünü gözlerime esir edip özgürlüğü yaşıyorum
Tutsak olan aslında ben değilim zindan tutsaktır bana
Ama yine işkence sesleri geliyor yan hücrelerden
Uykum haram olmuş yitip gidenlere yüreğim yanmış
Ah bir şarkı bir şiir duygularıma tercüman olsun istiyorum
Ama yine kör kuyulardan bir ağıt yükseliyor
En acı en ağır feryatlarla en sessiz ölümlere tanık oluyorum
Çünkü her can yokluğun uçurumundan çaresizce düşüyor
Halim hüzünden geçmiş vaktim acıya bürünmüş
Ah şairim gözlerim gözyaşım gönlüm ağıt yakar olmuş
Duvarlarla vuruşmanın hiç faydası yok isyanlarım solmuyor
Ah şiirlerle kendimi asmak istiyorum
En asil duygularla en kutsal mabede gömülmek için
Yüreğim üşüyor hüzün tadını kaybetmiş acı başrolde
Ama hala en güzel mutluluğa hasretim
Şimdi yine bir suskunlukla en büyük isyana düşeceğim
İnceldim inceleceğim kadar artık olursa kopacağım
Hayallerimiz ölmedi gönlümüz hala kordan bir alev
Aşk olmuş biz aşkla aşktan ölmüşüz
Bir zindan öyküsüdür bu
Hasretim pranga düşlerim zindan
Ve hiç bir vaktimiz ayrılığa ayarlanmamış
Biz birbirini izleyen zamana ezber bozanlarız
Bu hayat şeridinde hiç bir borcumuz kalmadı
Son nefesimize kadar aşka boğulmuşuz
Acıyla erirken hiç eksilmeden sevmişiz biz
Eriyen beden oldu biz aşkla çoğalmışız
Şimdi bu yazdığım ister bir son olun
Ya da ister bir başlangıç
Ben yine delice yaşamak istiyorum
Düşlerimdeki sevgili yine hasretim
Belki bir gün tutsaklık değil özgürlük yargılar beni
Belki sürgün bir gecede firari bir vakitte ölmem
Belki bir iz kalır aşkı sevdamızdan
Öyle bir iz ki eriyen kemiğimize işler
O vakit cesedimiz ortada kalsa bile
Boşa yaşamamış derler
Belki cansız bir cesetten anlar
Her daim canlı olan bir aşk
Kayıt Tarihi : 25.4.2016 20:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!