Bir zamanlar denize komşu bir kasabada

Sen eski aşklarını anlatırken
Ağzım izmarit mezarlığına dönerdi
Her derinden nefes alışımda
Bir kere daha okuyordum canına
Kahverengi ciğerlerimin,

Bozuk bir pusulaydı yüreğin
Şimdi doğru yerde, diyemiyordum bir türlü
Nemli gözlerinde pişmanlıktan çok özlem vardı
Yarasını bilebile deştiğin aşklarına dair,
Yaralarını sevdiğim

Dalgaların sesi geliyordu pencereden
Lakin sen yanmış bozkırları özlemeyi seviyordun

Dalgaların her vuruşunda taşlara
Günün birinde, yaşayamasan da öleceğin hatrıma geliyor
Bir bozkır ortasında,

En pahalı konu değiştirme numaramızdı
Ucuz şarap yan etkisi sevişmelerimiz,
Arkandan el sallama cesareti olmadığından yüreğimde
Ben alacaktım canını ikimize dair düşlerin,

Bu ne büyük cesaretti
Bu ne büyük korkaklıktı,
Birlikte içemediğimiz şaraplara ağıttı birbirimizi ansızın hatırlamamız,
Yüzleşemezdin sen yalnızlığın biraz çirkin biraz asil şahsiyetiyle