Bir zamanlar senin pembe gölgende,
Pek bahtiyar idim nazlı dilberim,
Henüz bahtiyarlık duyulmaz bende,
Yalnız gülümserdi mahzun gözlerim.
Ayrılık ne yaman dert imiş, aman!
Sensiz halim günden güne perişan,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Şiirde her kıta nesirdeki birer paragraf gibidir. Yani şair bir dörtlükte bir konuyu anlaşılır şekilde özetlemiş olmalıdır ki muhatap ondan azda özü öğrenmiş olsun. Bu şiirin şiir olma özelliğinin olmazsa olmazıdır. Halbuki şair bir dörtlükte iki tezat'ı bir araya getirmeyi başarmış artı bir de dördüncü mısrada bir tuhaf mısraya daha imza atmıştır ki o da;" "Yalnız gülümserdi yalnız gözlerim" ifadesidir. Bu ifade tarzı daha önceki mısralarla asla bağdaşmıyor. Ama "Yalnız gülümsüyor mahzun gözlerim" tarzında bir ifade kullansaydı dörtlüğün öteki mısralarıyla daha uyumlu ve şiirin mana bütünlüğü cihetinden daha tamamlayıcı ve anlaşılır olurdu diye düşünüyorum.
Şair öyle demiyor hamfendi." Bir zamanlar senin pembe gölgende" "pek bahtiyar idim nazlı dilberim" diyor. Yani bahtiyarlığı zaten yakalamış şair. Fakat daha sonra bu söylediğini unutmuş olacak ki " Henüz bahtiyarlık duyulmaz bende" diyor. Bu ne demektir? Ben bahtiyarlığı hiç tatmadım demektir. Eğer bulduğu bahtiyarlığı her hangi bir sebepten dolayı kaybettiğini ifade etmek isteseydi önce bunun nedenini zikretmesi gerekirdi. Yoksa bu tür muğlak ifadelerle bizim gibi şuura pek muhtaç ve müştak olanlara nasıl şuur bahşeder?
Şair ilk dörtlüğün ikinci mısrasında "pek bahtiyar idim nazlı dilberim" derken aynı dörtlüğün üçüncü mısrasında bir önceki mısrada söylediğini inkar ederek ;" Henüz bahtiyarlık duyulmaz bende" demiş ve bir kafiye uğruna ne yazık ki safiye'yi kurban eylemiş.Yani mana lafza feda olmuş. Çünkü iki mısra arasında müthiş bir tezat söz konusu vesselam.
Herkese hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta