Diyalektiğin zuhur ettiği bir zamanda,
Gül deseni gibiydim herhangi kırmızı kazakta.
Cereyan yapan koridorlarda kalmıştım.
Ürperen, sızlayan tüy yuvası ve diş kovuğunda.
Sokaklar allı pullu, ışıklar mızrak olduğunda,
Bebekler ağlamaya zemin aradığında,
Hayallerim helyum balonunun ucuna bağlandığında,
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.