Bir yutkunmalık zamanın kıyısında...

Tuncay Aytaç
40

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Bir yutkunmalık zamanın kıyısında...


Kaç sözcük kurban etti kendini şiire.
Kaç ormandan geçti düşlerim, gülümsemelerimi ardında bırakarak.
Kaç tel ağardı saçım, kendi hezeyanlarına canını kurban ettiğinde.
Kör testere ağzındaydı her feryat, acıları kanıksadığında.

Ormanların karıncalarına öykündüğüm hikayeler vardı, ayağımı parçalayan çalının ızdırabında.
Akasya kokularını genzime bandırıp, içime öykündüğüm aşk hikayelerinde hangi göz rengiydi, mestinde sarhoş olduğum.
Ten kokularında yitip gidilen akşamların şafağında kirlerden arındiğim sular hangi denizin maviliğinde çapkın bakışlar atıyor parlayan güneşe.

Hangi günahtı kurtulmak istediğim derin sularda çıkartmak istediğim tenimden
Rüyalar siyah beyaz bir güneşte dem buluyordu kendine, yalnızlığın kol gezdiği kolaçan gecelerde.
Bazen, uyandığımda doğunun kutsallığına güneşin doğumundaki kızıllığı gözlerime koyup esrarengiz bakışlarda kaybolduğum sabahlar.

Sözcükler hapsolunmuş isyanlarını sırtıma yükleyip firar etmenin keyfini yaşıyor ya rüzgârda.
Nefesim nefsimi paramparça edip, beni utanç aynasında sınarken ölmenin senaryosunu yazmak istiyor düşlerim ritüellerinde.
Kaynar suyun ateşine odun taşıyan yamyam ağzıyla ürkütücü artık sözcükler.
Hepsi sinsi gülümsemeler ardında pusu kurmuş, bir yutkunmalik zamanın kıyısında.

Tuncay Aytaç
Kayıt Tarihi : 1.6.2024 23:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tuncay Aytaç