Bu bir Yusuf meselidir
Uzak rüyasıdır can çekişen kadim kentlerin
Ve üryan dağların biricik süsüdür bu
Sevdamızın göğsünden emzirilmiş kurtların türküsüdür bu
İlla ki yutkunarak söylenmelidir
Bilirsin
Leyla’sını yüreğinde bir tahrip kalıbı gibi taşıyanlar
En işlek bulvarında, yaşamanın
Ansızın infilak edebilirler
Ve bilirsin, emanetini sahibinden esirgemeyen meczuplar ancak
O’nun rızasını hak edebilirler
Ölümün yurdunda eğleşmeyi de bilir elbet
Kırık dökük bir ömrü hayatın taşrasında soluklananlar
Ve yine bilirsin ki
Kiramen katibin gibi
Buruk tebessümlerini, gül yüzlü yolcuların
Taş duvarlarında saklar zindanlar
Ve elbet her Yusufun bir kuyusu olacaktır
Sınavın en çetini, en çok sevilenlere ayrılmıştır, bilirsin
Gün gelir her şey geçer
Her yıldız yol alır menziline, karanlıklar içinden
Biter bu boğulmak
Bakarsın derisini yenilemiş bir umut
Usulca sokulur koynuna, yetimliğinin
Elbet bu denizin de bir kıyısı olacaktır
Elbet bu denizin de bir kıyısı olacaktır
...
Bu bir Yusuf meselidir
Uzak rüyasıdır can çekişen kadim kentlerin
Ve üryan dağların biricik süsüdür bu
Sevdamızın göğsünden emzirilmiş kurtların türküsüdür bu
İlla ki yutkunarak söylenmelidir
Kayıt Tarihi : 28.7.2009 00:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdullah Zeki Öğüt](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/07/28/bir-yusuf-meseli.jpg)
Rızay-ı İlahiyi kazanmak ameli, deli, mecnun ve meczuplar için değil, akil ve reşit- buluğa ermiş- insanlar içindir. Zira hadis-i şerifte, "Delilerden, çocuklardan ve uykuda olan kişiden kalem (mükellefiyet) kaldırılırmıştır." buyrulur.
Leyla'nın aslı, Leyli'dir ki, mana olarak geceye ait( yatsı namazı, teheccüt ve sabah namazı gibi)ibadetleri ifa ederek gecesini ihya eden kimse demektir. Bu gibi ibadetleri yapmak istemeyenler, Leyli'yi Leyla yaparak ve yanına da bir Mecnun koyarak hak ve hakikat olan bir şeyi masala dönüştürmüşlerdir.
Ne mutlu, mükellefiyetlerini hakkıyla ifa eden akil ve reşit mü'minlere ki, onlar için sonu gelmez mükafatlar vardır.
Kılığında bir kadın yaklaşır, şöyle seslenir ben nefsimin kurbanı sen mısırın sultanı
Oldun! Der ve döner gider. Yusuf (as) saraya vardığında derin düşüncelere dalar.
Bu kadın ne demek istedi, diyerek tekrar kadını bulmaya çıkar kadını bulur. Ey kadın!
Bana ne demek istedin diye sorar. Kadın tekrar ben nefsime oydum böyle oldum sen
Allahın emirlerine uydun sultan oldun. Beni tanımadın mı? Ben züleyha yım der.
Yusuf (as) sana ne oldu güzeldin zengindin bu hale nasıl geldin? Kadın şöyle der.
Sana ağlaya ağlaya gözlerimi yitirdim, senden haber getirenlere servetimi dağıttım bitirdim Allah kerimdir kuyusu derindir herkes kuyusundan çıkamaz kimseyi düşürmesin
cumanız mübarek olsun
TÜM YORUMLAR (7)