Bir Yusuf Meseli Şiiri - Abdullah Zeki Öğüt

Abdullah Zeki Öğüt
28

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bir Yusuf Meseli

Bu bir Yusuf meselidir
Uzak rüyasıdır can çekişen kadim kentlerin
Ve üryan dağların biricik süsüdür bu
Sevdamızın göğsünden emzirilmiş kurtların türküsüdür bu
İlla ki yutkunarak söylenmelidir

Bilirsin
Leyla’sını yüreğinde bir tahrip kalıbı gibi taşıyanlar
En işlek bulvarında, yaşamanın
Ansızın infilak edebilirler
Ve bilirsin, emanetini sahibinden esirgemeyen meczuplar ancak
O’nun rızasını hak edebilirler

Ölümün yurdunda eğleşmeyi de bilir elbet
Kırık dökük bir ömrü hayatın taşrasında soluklananlar
Ve yine bilirsin ki
Kiramen katibin gibi
Buruk tebessümlerini, gül yüzlü yolcuların
Taş duvarlarında saklar zindanlar

Ve elbet her Yusufun bir kuyusu olacaktır
Sınavın en çetini, en çok sevilenlere ayrılmıştır, bilirsin
Gün gelir her şey geçer
Her yıldız yol alır menziline, karanlıklar içinden
Biter bu boğulmak
Bakarsın derisini yenilemiş bir umut
Usulca sokulur koynuna, yetimliğinin
Elbet bu denizin de bir kıyısı olacaktır

Elbet bu denizin de bir kıyısı olacaktır
...

Bu bir Yusuf meselidir
Uzak rüyasıdır can çekişen kadim kentlerin
Ve üryan dağların biricik süsüdür bu
Sevdamızın göğsünden emzirilmiş kurtların türküsüdür bu
İlla ki yutkunarak söylenmelidir

Abdullah Zeki Öğüt
Kayıt Tarihi : 28.7.2009 00:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zeliha Beyoğlu
    Zeliha Beyoğlu

    Kaleminize yüreğinize sağlık.

    Cevap Yaz
  • Zeliha Beyoğlu
    Zeliha Beyoğlu

    Kaleminize yüreğinize sağlık.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    daha önceki yıllarda da günün şiiri yapılan bu şiire biz gereken yorumu o zaman yapmışız. Dediklerimizin aynen arkasındayız.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    "Sevda", yeni dilde ve tıp dilinde, adına "Melankoli" denilen çok tehlikeli bir akıl ve ruh hastalığının eski dildeki adıdır ki, daha ziyade "Kara sevda" diye tesmiye edilir.

    Rızay-ı İlahiyi kazanmak ameli, deli, mecnun ve meczuplar için değil, akil ve reşit- buluğa ermiş- insanlar içindir. Zira hadis-i şerifte, "Delilerden, çocuklardan ve uykuda olan kişiden kalem (mükellefiyet) kaldırılırmıştır." buyrulur.

    Leyla'nın aslı, Leyli'dir ki, mana olarak geceye ait( yatsı namazı, teheccüt ve sabah namazı gibi)ibadetleri ifa ederek gecesini ihya eden kimse demektir. Bu gibi ibadetleri yapmak istemeyenler, Leyli'yi Leyla yaparak ve yanına da bir Mecnun koyarak hak ve hakikat olan bir şeyi masala dönüştürmüşlerdir.

    Ne mutlu, mükellefiyetlerini hakkıyla ifa eden akil ve reşit mü'minlere ki, onlar için sonu gelmez mükafatlar vardır.

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çelebi
    Hüseyin Çelebi

    Yusuf (as) Mısır sokaklarında ihtişamlı bir şekilde gezerken, yanına yaşlı ama dilenci
    Kılığında bir kadın yaklaşır, şöyle seslenir ben nefsimin kurbanı sen mısırın sultanı
    Oldun! Der ve döner gider. Yusuf (as) saraya vardığında derin düşüncelere dalar.
    Bu kadın ne demek istedi, diyerek tekrar kadını bulmaya çıkar kadını bulur. Ey kadın!
    Bana ne demek istedin diye sorar. Kadın tekrar ben nefsime oydum böyle oldum sen
    Allahın emirlerine uydun sultan oldun. Beni tanımadın mı? Ben züleyha yım der.
    Yusuf (as) sana ne oldu güzeldin zengindin bu hale nasıl geldin? Kadın şöyle der.
    Sana ağlaya ağlaya gözlerimi yitirdim, senden haber getirenlere servetimi dağıttım bitirdim Allah kerimdir kuyusu derindir herkes kuyusundan çıkamaz kimseyi düşürmesin
    cumanız mübarek olsun

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Abdullah Zeki Öğüt