Devir Hazreti Osman devri,
Fitne almış yürümüş.
İhtimama hasret hizmet gülleri,
Şimdi hepten çürümüş.
Sürgün boynunu bükmüş,
Dudaklar kıpırdamış:
“ Ben yaftası boynunda bir Abuzerim,
Elimde fermanım, yalnız gezerim.”
Git denince gitmemiş, her kapıdan sürülmüş,
Asi oldu demişler ve defteri dürülmüş.
Fitne alevlenecek konuşsa şu dilleri,
“ Hizmet benimdir.” Deyip; dudakları büzülmüş.
Cellat hizmet erleri deyin nerede görülmüş?
Akıl almaz tabloya takılmıştır gözleri,
Çaresiz... Gözyaşları, sicim sicim süzülmüş.
Biliyordu. Bu devir, ona tuzaklar kurmuş.
"İstemeyiz" demişler, "Toz kanatlı bir kelebeği"
İpek böceği olmuş, kendi kozasın örmüş.
Sürgün, akibetini çoook önceden görmüş.
**********
“ Bildim ben sizi” demiş: “ Yusuf'un kardeşleri!
İsmail'in Yusuf diye satıldığı nerde görülmüş? ”
Yüzünü sola dönüp ve yolunu çevirmiş.
***********
Akşam olmuş gelmişler Yusuf'un kardeşleri.
Ruzname dolaşırken, tebessümler görülmüş.
"Kaybetti" demişler, “ Mısır Melikliğini,
Esir pazarlarına başkasınca sürülmüş.”
Yakup, başlarında. Bu gaflete üzülmüş.
Zahiren olmasa da görüyordu gözleri,
“ Evlatlarım! ” demiş ve ukdeleri çözmüş:
“İsmail'i, Yusuf" diye sattığınız görülmüş.
Kurban olmaktı elbet İsmail'in kaderi,
Amma İsmail'siz Kabe nasıl örülmüş?
Yusuf'un kardeşleri yine yanlış yolunuz,
Her şeyi iyi tartıp TARİH OLUNUZ.
Mısır'da yoksa Yusuf, İsmail Melik olmaz,
Kervanlar hazırlayıp Yusuf'umu bulunuz.
İsmail kurbanını pedere bırakınız.
Yoksa ne Kabe'nin duvarları örülür,
Nede sizlere "Af" nidası duyulur.”
**********
Sürgün bükmüş boynunu,
Dudaklar kıpırdamış:
“ Ben ne İsmal'im nede Mısır Meliki,
Yaftası boynunda bir Abuzer'im,
Elimde fermanım yalnız gezerim.
Git denince gitmemiş, her kapıdan sürülmüş,
Asi oldu demişler ve defterim dürülmüş.”
Kayıt Tarihi : 23.10.2015 16:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!