Bir yurt hayal ettim: sessiz ve âdil,
Dağlarından çam kokusu aldığım…
Yiğitleri gürbüz, kızları asil,
Seyrederken uzaklara daldığım.
Bu öyle bir yurt ki: Bin yıl geriden,
Bahtiyarlık bana göründü bir an.
Hayalle dolanıp öte, beriden,
Yiğitlik diledim Ulu Tanrı’dan.
Bakın, gülümsüyor en güzel kızlar,
Gözleri kamçılı, saçları uzun…
Burada farksızmış baharlar, yazlar,
En narin çiçekler solmuyor güzün.
İşte, bir köşeden bir atlı çıktı,
Belki Işbara’dır, belki de Tudun…
O anda dağlardan çeriler aktı,
Dedim: Bu olmalı kahraman budun!
Börklüler… Börklüler sanki birer dev,
Atlılar… Atlılar sanki yıldırım,
Düşündüm, bu özlem içimde alev;
Övündüm, bu uruk benim gururum.
Evet, özlüyorum eski çağları.
Kopsa ruhum, böyle dönek zamandan!
Deli kurtlar talan etse dağları,
Gözlerim kör olsa kandan, dumandan.
Gökbörü misali bulsam yolumu,
Yağının sesine yürüse cismim…
Yalın kılıç bezek etse kolumu,
Dorunun nalında kum olsa hasmım!
Bahadır’ım, çok geceler bu Kömen,
Karanlığı yırtıp elimden tutar.
Ya susar bu kalbim kopup Kömen’den,
Ya kıyamete dek “Türk” diye atar!
(12.08.2010)
Bahadır ÇelikbaşKayıt Tarihi : 12.8.2010 15:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!