Seher vakti şakıyan bülbüle
berrak akan gökdereye
ve doğan güneşe sırt çevirmiş
bir dağdı gençliğim.
Nice yangınları göğüsledim
nice acılar gördüm
cıvıl cıvıl ilkbahar mevsiminde
Ne tükenmek bildi cesaretim
ne de boyun eğdi gururum
Şimdi engin denizler gibi berrak
uçan kuşlar kadar özgür
karlı dağlar kadar yüksek
dumanlı, gizemli ve senli bir yüreğim var
Bir yürek, annem yangınıyla dolu
ömrümün mimarı ve eşi bulunmayan tek yarim
Annem...
Şimdi gelmeyeceğini, gelemeyeceğini bile, ağlaya
seni özlüyorum
o kadar ki olmadığın her gün
yitiriyor özlemim kuvvetsizliğini
yitiriyor ömrüm emellerini
Artık zeytin ekmek de olsa
o iştah dolu, annem dolu kahvaltım
hazır değil sabah uyandığımda
Ve dolabımı açtığımda
ütülü pantolonum
bembeyaz gömleğim
temiz çoraplarım hazır değil
Bense bıktım artık
kirli çamaşırlarımı gözyaşlarımla yıkamaktan
kahvaltıda çay yerine göz göl suyumu içmekten
ve pantolonumu
hala senin sıcaklığınla dolu
yüreğimle ütülemekten
Benimki sadece umutsuz bir özlem belki de
ama yine de bir gün
yani seni özlediğim herhangi bir gün
ağladığım herhangi bir gün
hani olur ya film gibi
karanlıkta usulca belirip
oğlum deyip yavrum deyip
sarılsan öpsen yavrunu annem
işte ben o günü bekliyorum belki de
Erkek adam ağlamaz diyorlar annem
ben ağlamıyorum ki
göz yaşlarımla
en sevdiğin çiçeklerini suluyorum sadece
Ölenle ölünmez diyorlar anne
sen ölmedin ki
cennet sana Rabbimin hediyesi sadece
Kayıt Tarihi : 24.4.2019 00:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
28/04/2000 02:30 BURSA
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!