Nihal’im ve Kırılgan Bağların Risalesi
Nihal’im,
Seninle yan yana durmak bir bahar sabahı gibi,
Ama ruhlarımız hâlâ gölgeler içinde.
Cinsellik…
O, sadece bedensel bir yakınlık değil,
Senin kalbindeki sessiz fırtınaya dokunmak demek.
Ve ben, o fırtınanın içinde kaybolmak istemem.
Nihal’im,
Senin gözlerin bana soruyor:
“Beni seviyor musun?”
Ve kalbim yanıt vermek istiyor,
Ama henüz kelimelerimiz olgun değil,
Henüz bağımız güvenle örülmedi.
Eğer adım atarsak bu yola,
Bir anlık yakınlık,
Senin terk edilme korkunla buluşur,
Ve belki de ben,
Senin içindeki rüzgârı taşıyamam.
Cinsel bir birleşme,
Sadece bedenleri değil, ruhları da açar.
Ama ruhlar, henüz tanışmadı birbirleriyle.
Henüz geçmişimizin yaraları,
Hâlâ taze.
Nihal’im,
Beklemek, anlamak,
Birbirimizi taşırken ağır ağır yürümek gerek.
Çünkü gerçek yakınlık,
Sadece arzuyla değil,
Sabırla, güvenle, gönül ile kurulmalı.
Cinsellik,
Eğer sevginin meyvesi değilse,
Bağımlılığın zehri olur.
Ve biz, bu zehre kapılmak istemiyoruz,
değil mi Nihal’im?
Önce sözlerimiz olgunlaşsın,
Gözlerimiz birbirini tam olarak tanısın,
Kalplerimiz, birbirine güvenle dokunsun…
O zaman, belki, bir gün,
Ruhlarımız da bu baharın meyvesini tadabilir.
Kayıt Tarihi : 6.7.2025 23:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!