Alı solmuş dudaklarıma akan gözyaşlarım, senin kadar ıslatmıyor. Şimdiler de her gün Mayıs’ın 17 si, her gün Pazar… Yağmular Mayıs, Mayıslar yağmurlu Bulutlar… Ben Mayıs da BULUT’a aşık kızıl sonbahar…
Ey sevgili!
’’Yola düştüm sana geliyorum, kurtarma beni’’ demiştin… Kim kurtardı da seni, gözlerim aylardır nöbet tutuyor ayakta?
Adın dilimde nakaratı eksik, yarım kalmış türkü makamında... Tekrarlanmayacak sarılmalarının dargınlığında. Saçlarım, ellerim, dudaklarım…Gözlerinle nazara gelmiş gözlerim medet umuyor kar etmeyecek dualarda! ...
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



