Hayat bir yudum kadar, yutuldu yutulacak,
Başucuna asılan kandilin ömrü ne az;
Her bir damla çatıyı bak kökünden sarsacak,
Evde hazine gibi pırlantadan bir enkaz,
Hayalin ateşiyle parlıyor yetim ocak.
Güneş batacak, akşam inecek gökten; bildim,
Ben bu gerçeğin aptal bir cahili değildim.
Bir baksana; yapraklar durmadan sararıyor,
Her bir yüzde Eylûl’ün hatırası kalıyor,
Pencere küçülüyor, gökyüzü kararıyor,
Kolları bir korkunun ipleri yakalıyor,
Kalbin ufuklarını kara haber sarıyor.
Güneş batacak, akşam inecek gökten; bildim,
Alacak defterinden boş umutları sildim.
Çiçeklerin açışı başka bahara kaldı,
Denizde unutuldu kurtuluşun vapuru,
Lâmba söndü, muslukta hayat suyu azaldı,
Taşıdığım mücevher doldurmadı çukuru,
Bütün sermayeyi bir hoyrat dilenci çaldı.
Güneş batacak, akşam inecek gökten; bildim,
Bu gerçeğin önünde bir kez daha eğildim.
22/9/2002 Zaandam
Hüseyin Kerim EceKayıt Tarihi : 6.12.2002 00:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!