Otobüsün sessizliğinde, en az,kafamı yasladığım cama bulaşan kafamın kiri kadar kirliydi dokunduklarım.
Dokunanların parmak izi ise hiç silinmiyordu hayatımdan. Yumuşak bir koltuk kadar naifti dokunduğum kalpler
, öyle ya nasırlı, acı tutmaktan kaskatı kesilmiş ellerim incitip, parçalıyordu naif kalpleri.
Belki hayat bu kadar sert vurmasaydı, bende bu kadar sert tutmak zorunda kalmazdım.
Zaman ne gösterir bilinmez ama, bu parmak izleri varya, silinmez arkadaş, silinmez..
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…