Bin meşakkatle aldık kalfa beyden parayı
Alırkende az kaldı bozacaktık arayı
İki gün görmek için anne ile babayı
Ölümden daha beter yolculuğa koyulduk
Hareket saatinde vasıtamız yürüdü
İçimi ince tuhaf bazı hisler bürüdü
Gide gele yollarda şu ömrümüz çürüdü
Memleketi görünce mutluluğa boğulduk
Bizim ora bambaşka bunu görenler bilir
Hoş geldin dostum derler sana tek tek gül derer
Zamanın kısa olsa da gittiğine değer
İşçiydik Antalya'da biz orada Ağa olduk
Anam, babam, kardeşler boynuma sarıdılar
Dedem, ebem ve dayım hepsi halim sordular
Arkadaşlar görünce gayet memnun kaldılar
İşe de gitmediler ayaklara bağ olduk
İki gün köyde kaldım sanırsın iki saat
Dostlardan RAB razı olsun verdiler çok nasihat
Hatamı anlayınca dedim iki tokat at
Tutulmuştu elleri bana baka kaldılar
Bir salı sabahıydı erkenden yola çıktım
Arabadan şöyle bir dönüpte eve baktım
ALLAH kahretsin beni ailemi ağlattım
Yaşlı gözle arkamdan bana baka kaldılar
ELBİSTAN'a varınca doğru şubeye gittim
Ivır zıvır ne varsa hepsini temin ettim
Ölçtüler ve tarttılar, sordular cevap verdim
Askeri cüzdanıma 'işlem tamam' yazdılar
ELBİSTAN'ım çok güzel, nasıl anlatayım ki
Hava serin ve temiz nerden başlayayım ki
İki günlükte olsa, geldim gördüm iyi ki
Ayrılırken dostlardan sarılıp ağlattılar
Yanımdaki arkadaş 'merhaba' dedi önce
İsminide öğrendim adım EMRAH deyince
Sormak geldi içimden ZİYA isimli gence
ELBİSTAN'da kalanlar kim bilir ne şanslılar
Çok iyi bir insandı ZİYA isimli kardeş
Hemencecik kaynaştık olmuştuk birer sırdaş
ANTALYA'ya gelince çok uzak kaldı MARAŞ
Vedalaştık orada, iki dost ayrıldılar
Mazıdağı'na geldik aynı tas aynı hamam
Halit Abi zam verdi bende dedim ki'tamam'
İki günlükte olsa ELBİSTAN ziyareti
Yaşadığım o anlar şimdi mazi oldular
Yıllar geçse aradan onları unutamam
Kayıt Tarihi : 18.2.2006 21:58:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bin meşakkatle aldık kalfa beyden parayı
Alırkende az kaldı bozacaktık arayı
İki gün görmek için anne ile babayı
Ölümden daha beter yolculuğa koyulduk
Hareket saatinde vasıtamız yürüdü
İçimi ince tuhaf bazı hisler bürüdü
Gide gele yollarda şu ömrümüz çürüdü
Memleketi görünce mutluluğa boğulduk
Bizim ora bambaşka bunu görenler bilir
Hoş geldin dostum derler sana tek tek gül derer
Zamanın kısa olsa da gittiğine değer
İşçiydik Antalya'da biz orada Ağa olduk
Anam, babam, kardeşler boynuma sarıdılar
Dedem, ebem ve dayım hepsi halim sordular
Arkadaşlar görünce gayet memnun kaldılar
İşe de gitmediler ayaklara bağ olduk
İki gün köyde kaldım sanırsın iki saat
Dostlardan RAB razı olsun verdiler çok nasihat
Hatamı anlayınca dedim iki tokat at
Tutulmuştu elleri bana baka kaldılar
Bir salı sabahıydı erkenden yola çıktım
Arabadan şöyle bir dönüpte eve baktım
ALLAH kahretsin beni ailemi ağlattım
Yaşlı gözle arkamdan bana baka kaldılar
ELBİSTAN'a varınca doğru şubeye gittim
Ivır zıvır ne varsa hepsini temin ettim
Ölçtüler ve tarttılar, sordular cevap verdim
Askeri cüzdanıma 'işlem tamam' yazdılar
ELBİSTAN'ım çok güzel, nasıl anlatayım ki
Hava serin ve temiz nerden başlayayım ki
İki günlükte olsa, geldim gördüm iyi ki
Ayrılırken dostlardan sarılıp ağlattılar
Yanımdaki arkadaş 'merhaba' dedi önce
İsminide öğrendim adım EMRAH deyince
Sormak geldi içimden ZİYA isimli gence
ELBİSTAN'da kalanlar kim bilir ne şanslılar
Çok iyi bir insandı ZİYA isimli kardeş
Hemencecik kaynaştık olmuştuk birer sırdaş
ANTALYA'ya gelince çok uzak kaldı MARAŞ
Vedalaştık orada, iki dost ayrıldılar
Mazıdağı'na geldik aynı tas aynı hamam
Halit Abi zam verdi bende dedim ki'tamam'
İki günlükte olsa ELBİSTAN ziyareti
Yaşadığım o anlar şimdi mazi oldular
Yıllar geçse aradan onları unutamam
Emrah Karakoç
İlahi sen nelere kadirsin...
Maaşallah Allah'ın 'essani' ismine ayine olmuşsunuz...
TÜM YORUMLAR (1)