Garaja erken geldim yine
Otobüs beni bekler, ben otobüsü…
Saat 00.00
Yeni bir günün ilk saniyeleri
Yola çıkarız bir iki dakika sonra…
En öndeyim, ne güzel yolu izleyerek gideceğim
Sonsuz yollar gibi, sonsuz hayaller kuracağım
Yine bir krallık kuracağım sabaha kadar
Bir başka krallığın prensesine aşık olacağım
Çok uzak bir ülkede olacak, sevdiğim
Ve yol bitince, diğer yolculukta başlamak üzere tekrar
Bir kenara koyacağım, kurduğum ve yıktığım krallığımı…
Acı bir kahve içeceğim
Biraz vakit geçtikten sonra ışıklar sönecek
Gözleri açık bir ben, bir şoför, birde ben gibi derin düşüncelere dalmış bir iki kişi kalacak…
Yorgunluk verecek yine bu yolculuk
Uyumayacağım, düşüneceğim, hayallere salacağım yine kendimi…
Derken ufak bir şehirde bulacağım kendimi
Ufak ama hayallerimin, şiirlerimin şehri
Sevdiğimin yaşadığı, benim yaşayamadığım şehir, diyeceğim ona
Beklediğim, sevdalandığım, yandığım, ağladığım şehir diyeceğim…
Hep bu şehir yüzündendir;
Benim bir şehri özlemeyişim
Hiçbir şehri sevmeyişim
Çünkü hiçbir şehirde bir aşkla, beni bekleyen olmadı…
Hiçbir şehrin vitrininde sen ve benim yansımamı görmedim ben
Hiçbir şehrin pastanesinde simit ve çay içmedim seninle
Ama seviyorum yine bu şehri yalanlar söylüyorum kendimce
Kendim bile inanmadığım…
Bu şehir senin yaşadığın şehir
Bu şehir kalbimin attığı şehir
Bu şehir sevdamın şehri…
Bu şehir seni özleyen şehir, sevdiğimin şehri…
Yol devam ediyor, yarılamamışız yolu daha
Birden aklıma masmavi bir deniz geliyor
Ve birden karanlıkta buluyorum kendimi
Denize bakarak, kumların üzerinde çıplak ayaklı, saç sakal birbirine karışmış, pecmurde bir halde oturmuşum…
Yakamozları, dalgaları, dalgaların dövdüğü kayaları, ayı, yıldızları izlerim…
Aklımda sevgilim… Hasretim… Özlemim…
Denizi bundandır sevmem, masmavi gözlerini görürüm, hasretimi hafifletirim bir nevi
Şiirler yazarım, amatörce… Zaten kim ister ki şair olmayı… Sevdiğimin şairi olurum yalnız, bakidir bana…
Yolu yarılamışım, pamuğun kale olduğu bir şehirden geçerim
Bu şehir bana şu travertenlere benzettiğim; beyazlığıyla ve saflığıyla
Sevdiğimin yüreğini hatırlatır…
Bu aşkımı hatırlatır…
Duygularımı hatırlatır…
Yol gider, ben giderim, birkaç yolcu biner, bir kaçı iner
Her yolculuk gebemidir?
Hasrete veya kavuşmaya diye düşünürüm
Cevapta bulamam doğrusu!
Diğerleri için belki öyledir ama
Benim için her yer özlem yalnızca
Her yerde ayrı ayrı bir özlem yalnızca
Her şehirde, senden bir parça var sanki
Öyle anlam yüklemişim senelerdir
Öyle seviyorum işte…
Yol devam ediyor, buda ne gözlerim kapanıyor
Allah’ ım uyumamam lazım
Derken… Gözlerim kapanıyor…
Ve bir şehir karşılıyor beni
Yine yol bitti şimdilik…
Ama şiir bitmiyor
Karanlık ve soğuk… Üşüyorum
Kendimi bir sabahcı kahvesinin, sobaya yakın, kuytu bir köşesine atıyorum
Usta demli bir çay… Diyorum… Yorgun ve uykuluyum
Ve alıyorum elime kalemi, not defterimi…
Başlıyorum yazmaya;
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Seni seviyorum
...
04.01.2010
Osman KaplanKayıt Tarihi : 9.1.2010 18:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!