Bir Yol Evliyası Şiiri - Yaşar Turgut Bi ...

Yaşar Turgut Bilgin
130

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir Yol Evliyası

Nazmi gelir mani okur
Hem görünür hem yok olur,
Dağlardadır evi barkı
Yollardadır her gün Nazmi.

Şoförler anlatıyorlar.
Yine yayla yolundayız
Morcakaya yokuşundan
Aşağıya sallanırken
Nazmi önümüze çıktı.
Araba yolcuyla dolu
Nazmi'ye her zaman yer var
Seslendik gelir mi diye
Binmedi yürüdü gitti.

Şoförün bütün amacı
Çorbayı evinde içmek,
Yolcuları sağ selamet
Evlerine yetiştirmek.

Sedirlerin arasından
Dağların doruğundan
Tepeleri aşa aşa
Yaklaştık iyice Kaş’a

Kaymakam Virajından
Ay Sarnıcını geçerken
Nazmi'yi sarnıçta gördük
Sahile varmıştı bile
Dağ yoluna dönüyordu.

Herkes şaşkınlık içinde
Birbirine kim bu dedi.
Bu kadar saatlik yolu
Bizden önce nasıl geldi?

Şoför yine anlatıyor
Akis kıran su kaynatan
Benzini bitip de kalan
Çok oluyor bu yollarda
Nereden geldi ise gelir
Elindeki bidonuyla
Sırtındaki çantasıyla
Baktık Nazmi yetişmiştir.

Bir gün kara saplanmıştık
Uğraştık o kadar kişi
Çıkmadı kaldı minibüs
Kim bilir nereden geldi?
Nazmi geldi omuz verdi
Araba kalktı yürüdü
Belindeki çıkınından
İsteyene ekmek verdi
Devam ettik yolumuza.

Yolcular konuşuyorlar
Acaba Nazmi nereliydi?
Biri dedi işaretle
Yukarı dağ köylerinden,
Öteki yolcu seslendi
Nazmi Ova köyündendir.
İçlerinden en yaşlısı,
O bu yolun evliyası
Bir bakmışsın yaylalarda
Su başında oturuyor,
Bir bakmışın sahillerde
Bahçede mani okuyor.

Bu bölümde ben de varım,
Bir de benim anacığım.
Susada bir mani sesi
Anam dedi Nazmi geldi.
Nazmi bizim eve yakın
Manilerini söylüyor.
Manileri anlamak zor
Anneciğim anlatıyor.
Manileri uzun olur
Kalben duyunca anlarsın
O söylerken susar kuşlar
Onu dinler dağlar taşlar.

İstanbullarda okumuş
İzmirli bir güzel sevmiş
Kız karşılık vermeyince
Aşkından divane olmuş.

Sevdiğini bırakınca
İçten içe kızdım kıza
Ailesi mi vermemiş
Kendisi mi istememiş
Annem kızdı bu soruma
Kim nereden bilecekti
Tatlı dilli güleç yüzlü
Bir dal gibi ince belli
Köye gelir köylü olur
Güzel yüzlü al yanaklı
Köyün en güzeli olur
Yazma takar üst don giyer
Giydiğini yakıştırır
Eli her işe yakışır.

Köylerinden ilk üniversiteli
Üniversitenin ilk köylüleri
Okulları, camileri
İstanbuldur hayalleri
Sinan ilham kaynakları
Susuz köyler, tozlu yollar
Öncelikli hedefleri.

Hasretlik yollarda artar
Ayrılık yollarda başlar
Aradığını buldurur
Sevgiliye kavuşturur

Ufukta göründü tarı
Yine açıkta duracak
Motordan yolcu alacak
İstanbul’dur son durağı.

Belediyenin tellalı
Arap Fevzi megafonda
Eski Türkçedir lisanı
Kara vapor Tarı geldi
Yeni Türkçe yazamıyor
Bu onu çokça üzüyor
Emekli olmak istiyor
Bir eşi var bir de kendi
Koca adam Arap Fevzi

Arap Mustafa telaşlı
Meydanda en eski Kaşlı
Kaptanlara erzak taşır
İçki satan tek bakkaldır.
Kaptanlar onu tanırlar
Dükkanına hep gelirler
Birer duble içki alırlar
Devam ederler denize.

Fettah kaptan çok keyifli
Gençliğini hatırladı
Avazı çıktığınca Rumca
Günaydın diye bağırdı
Kalimera kalimera.

Öğrenciler iskelede
Bütün yükler ellerinde
Küçük şeritler halinde
Fettah'ın kömür motoru
Taşır Tarı vapuruna.

Yüreklerdeki burukluk
Boğazlarda düğümlenir
Kollar dirseklerden kırık
Hüzün ellerde sallanır.

Karşılamalar güzel de
Ayrılıklar ağır bir yük
Kara vapur ışık taşır
Hem ayrılık hem yük taşır
Ayrılırken vuslat taşır
Tarı beyaza boyansın
Sevdiğim kalksın uyansın.

Kara Tarı vapurunda
Hem ayrılık hem vuslat var.
Buluştular bu vapurda
Ayrıldılar bu vapurda.
Tarı vapur, kara vapur
Gönlümde bir yara vapur
Sevdiğimi göremedim
Limanlarda ara vapur.

Göründü İzmir Limanı
Gemilerle dolu körfez
Sevdiğini arar herkes
Gözler vuslat zamanını.

Kuğuların kanadından
Sallanan bir salıncakla
Geminin güvertesinde
İnecek şenlik içinde
Kalbi çarpar dalgalarla.
.
Yakamozdan takılarla
Bekliyor denizde kızlar
Kuğular sesiz geçiyor
Kervan kervandır bulutlar
Durdu dünya, durdu sular
Başka yer iklimi mi
Başka bir gezegen mi
Kuğular penguen mi
Deniz kızlarına noldu
Yüzleri sarardı soldu
En iyi sen biliyorsun
En son senin yanındaydı
Göz kapakları ağırdı
Başını omzuna koydu
Çok uyumak istiyordu

Aradan çok yıllar geçti
Dağlara verdi kendini
Bu yolları mesken etti
İzmir’den vapur bekledi
Sevdiği kız gelir diye.

Divane mi, veli miydi?
Evliya mı Allah bilir.
Kayadan uçtu dediler
Yollarda gören oldu mu?

.

Yaşar Turgut Bilgin
Kayıt Tarihi : 30.10.2015 00:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yaşar Turgut Bilgin