Tarih 25 Temmuz 2000
Ve ilk gün
Uykusuz bir gece ve günün ilk ışıkları
Şehrin ince ışıkları etrafı aydınlatmakta
Şüphe, korku, heyecan hepsi içiçe
Bilinmeze atılan ilk adımlar
Geleceğimin tomurcukları filiz vermekte
İnsanlar bambaşka bugün, deniz bambaşka
Saat? Saat kaç oldu?
'Ohh henüz erkenmiş. Acele etmeliyim'
Ve ilk korku
Titriyor muydum?
Dişlerim birbirine vurmaya başladı
Tezata bakın ki havada çok sıcak
Huffff
Geldim
Sonunda iskeledeyim.Saat?
Tam zamanında!
Etraf kalabalık, büyük bir koşuşturmaca hakim
Balıkçılar her zamanki yerlerinde
'Rastgele Çıkıyor mu bari? '
Sorular sorular sorular..
'Neden burdasınki? Kim bilir kim? Olucak iş mi bu? '
Hayır! Hayır! Kendine gel! !
Peki ama nasıl tanıcam?
Uzun süren dakikalar..
Damağım kurudu, yutkunamıyorum
Üstümdekilerde baya eski imiş,
Ya beğenmeze?
Ve ilk yakarış
Allahım yardım et bugünü atlatabileyim
Nerde kaldı..
Vaz geçmiş olabilir miydi?
Gel artık dayanamıyorum buna
İskele çok kalabalık,
O bu şu ihtimalleri heyecanımı kamçılamakta
Bir süre denizi seyrettim.
Hala yok..
Derken arkası dönük bir kız
Tarifede uyuyor hani.
Elinde telefonu etrafını süzmekte
O olmalıydı.
Peki ya şimdi? Napmalıydım!
Kalabalığın arasından hemen sıyrıldım
Usulca omzuna bir dokunuş
Yüzümde hafif bir tebessüm
Biraz utangaç, birazda çekingen
'Merhaba Dilek'
Ohhh be. İşte bu. Nevardı bu kadar düşünücek
Ve ilk görüş
Olağanüstü bir yüz
Deniz gibi gözleri
İçimde patlayan yanardağlar
Bir anlık tereddüt, korku, heyecan
Bir o kadarda güvensizlik
İçten bir karşılaşma güler yüzü tatlı sözleri..
Ve Rahatladım..
Etkilenmişttim.. büyülenmiştim demek daha doğru
Yüzünde hafif makyajı, alımlıduruşu
Korkuyordum..
Ya şimdi?
Hiç bir planım yoktu.
Napmalıydık.. nereye gitmeliydik..
Kahretsin!
Eminönüne defalarca gelmeme rağmen
Bilmezdim hala sokaklarını
Nereye nasıl gidilirdi?
Körebe olmanın zamanımıydı?
Gülhane, Topkapı, Sultan Ahmet
Ama nerde?
Hızlı adım aralarında kendime geldim
Henüz konuşamıyordum, rüzgarına kapılmış takip ediyordum
Nasılda kendinden emindi?
Ya rahatlığı.. ic gıdıklayan bakışları
Herşey güzeldi ama sessizlik bozulmalıydı
Dilimde benligim gibi tutulmuştu
Gözlerine bakmayı denedim olmadı
Bidaha.. bidaha..
Olmuyor olmuyor olmuyordu.
Gözlerim ilk görüşte ona teslim oldularsa
Peki ya benim suçum ne?
Ben olmalıydım.
Ne eksik ne fazla..
Oraya kukla seyretmeye gelmemişti.
Sokak aralarından Gülhaneye ulaşmıştık
Kedi, köpek, at timsah derken
Konuşabildiğimi fark ettim
Henüz göremesem bile..
Duru bir güzellikti karşımdaki
Çenem de düşmüştü artık
Sinema siyaset din vs. derken
Laf lafı açıyor zamanda acımasızca ilerliyordu
Önce akvaryumlar sonra çingeneler
Sonrasında Sultan Ahmetteydik
Acıkmıştık
Çözüm mü? Yine ondan Geldi..
Sazlı sözlü gözlemeler..
İnanamamazlık ikimizinde gözlerindeydi
Hayal değildi? Ama inanması bir o kadarda güçtü
Evet..evet! Bu bir hayaldi.
Bizim hayalimizdi.Yarınlarımızdı..Bizdik..
İştahsızdım..Seviyordum..
Doğru kişiyle doğru yerdeydim.
Ve ilk hediye.
Bir kupa
Kupa mı? Evet evet bir kupa
Geleceğe açılan ilk pencere
Aynı pencereden bakıyorduk
Bizim penceremiz..
O zaman anlamıştım onunda beni sevdiğini
Ama bir dakika,
Ya ben?
Teşekkür bile etmemiştim henüz,
Ben ne vercektim karşılığında.
Aptallığım o zamanlardan kalma deil mi zaten
Bir çiçek bile almamıştım.
Çiçek.. bir iki papatya ya da gül ne fark eder ki?
Çuvallamıştım..
Hayat bu.. sevinç-üzüntü tek tek gelmez ki
içiçedir her zaman.. ayrılmaz ikiliyi oynarlar
Bazen üçlüyü.. ümitsizlikte katıldığında
Çaylar icildi.
Hava kararmıştı
Aksilik bu sevenleri hic bırakmaz.
Bizimkide son dakika golünü buldu
Vapur kaçmıştı
Çare..otobüs
Ürperti doluydu yüzü,
Suçluluk hissediyordu
Ben mi? Benim düşündüğüm ne vapurdu nede otobüs
Sadece onu seviyordum
Peki ya o?
O ne düşünüyordu
Bir daha buluşmak istermiydi
Ve ilk elele tutuşmamız
Hava iyice kararmış,
Masum insanlar ürkütücü bir kisveye bürünmüştü
Karanlık? ?
Yer Eminönü alt geçiti,
Elimi tuttu
Duygularımız karşılıklıydı.
Tek farkla: Cesur olan oydu
Ve ilk ayrılık
An gelir zaman durur an gelir mekan
Birçok şeyi henüz konuşmamıştık
Yaşamadığımız paylaşmadığımız duygular çoğunlukta idi
Neden yarını planlamamıştım ki?
Bir daha ne zaman?
Soramadım.. Dedimya cesur olan oydu ben değil.
Ve ilk seni seviyorum
Yazmak kadar kolay değildi elbet
Yüzüne bakacaksın ve sevgini dillendiriceksin
Ne mümkün?
Gece karanlığından istifade
Bir anlık cesaretti işte
Ağzımdan çıkıvernişti.
Onu seviyordum
İlk görüşmemizdi daha
İlk buluşmamız
Ve ilk aşk
Yüzümde salakça bir gülümseme.. ayrıldım oradan
Nihayetinde otobüsteyim
Buruk ama mutluydum
Özel birisiydi.. beni seviyordu
Ve bunu çekinmeden sergilemişti
Perde inmişti sanki gözlerime
Aşk perdesi
Yüzü bir an bile göz ucumdan silinmedi
Açık ya da kapalı fark etmeksizin
Kuşkular yakamı bırakmamıştı
Seviyor olmalıydı..
Ya hoşlanmadıysa?
Korkmuştum ona bağlanmaktan
Kötüler kazanmazmıydı hep?
İyiler kaderine boyun eğmezlermiydi?
Ve ilk gece
Değil yatmak yerimde oturamıyordum
Günün getirdiği heyecan benliğimi kaplamıştı
Bozulmalıydı sessizlik
Bir sms..
Kısa bir süre..
İşte yanıt gelmişti!
KütKüt! KütKüt! Kütküt!
Kalp çarpıntıları
Ve muhteşem final
Gün ertesi tekrar buluşacaktık
Uyumalıydım artık
Sadece yeni bir gün için değil
Yeni bir yaşam, yeni bir hayat
Yepyeni hayallerdi artık beni bekleyen
Tek bir dileğim vardı artık
Birdaha uyanmamak için
Uyumalıydım..
Menderes IşkınKayıt Tarihi : 9.6.2002 03:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Menderes Işkın](https://www.antoloji.com/i/siir/2002/06/09/bir-yilin-ardindan.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!