Yıldızların parıltısı,
içinde susturdukları kıyametlerin ışığıdır.
Yıldızlar konuşsaydı her gün her şeyi,
güneş gibi yakıcı, güneş gibi devasa olurlardı.
Her gün fırtınaları, her gün patlamaları.
Yıldızlar, susturdukları geceyi gösterir
böyle bakmak isteyene, böyle anlayana.
Şair diyor ya: “Yıldızların Aydınlık Dilleri.”
Biraz anlayabilsek susmaların tercümesini,
her insanda bir yıldız doğardı sanki.
Sönmeyen bir sessizlikle yanıyor yıldızlar.
Her parıltı bir çığlık, aslında içe dönük.
Gecenin diliyle konuşur, sadece susmayı bilenlere.
Susmayı bilenler, gece bakarlar gökyüzüne.
Gece görürler herkesin görmediğini, göremediğini.
Ve yıldızlar, anlaşıldıkça huzura varırlar.
Ardında bir, iz bırakıp kendi semalarına kayarlar.
Gecenin en derin yerinde bir yıldızın
sessiz vedası yankılanır:
ne bir çığlık, ne bir ışık...
sadece anlaşılmış olmanın verdiği ferahlık.
Ve İnsan, o sessizliğin izinde yürür.
Her adımda bir yıldız doğar içinde,
her susuşta bir evren kurulur yeniden.
07/09/2025
12:03 #wahran
@demlenmisSiirler
(537)
Demlenmiş Şiirler 2
Kayıt Tarihi : 15.9.2025 21:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!