Yalan olduğunu bile bile her gün aynı hikayeyi yazıyorum.
Seni yazıyorum Sana…
Senden ayrı ama seninle gibi,
Sever(miş) gibi…
İçimden sesleniyorum Sana,
Dışımdan susuyorum…
Susmaların bile suç olduğu bir yerdeyim.
Şu fani dünya’da nasıl öleceğimi bilmediğim zamandayım.
Görünmez yangınların ateşindeyim.
Görünmezsin, görmezsin…
Şizofren hastalıklarla dolu duygularım,
Her hücremin kuytusunda seni sakladığım,
Kendimden kaçar kadar uzak,
Sana hep geç kala kadar yakın bir yerdeyim.
Kimselere söyleyemediğim sus’ların gölgesinde,
Hiç konuşamayacağım, dilsiz kelimelerdeyim…
Bir yerdeyim (! ...)
Takvim yaprakları sarararak düşüyor,
Hikâyeme isim bulamıyorum…
Bir de içimde uçuşan zamansız kelebek kanatlarına…
Senin hiç bilemediğin uykusuz gecelerin koynunda,
Sabahı beklemekteyim,
Gelmeyeceğini bile bile…
Hep son hikayemi yazar gibiydi sen de kendimi buluşlarım,
Son bulmuyordu…
Ben hep romanların yorgun kahramanı,
Sen bir şeyden haberi olmayan sadece okuyucu
Yine de anlayamadın beni, kahramanlıklarımı,
Okudun ve geçtin sadece
Ben daha da çok yoruldum …
Gözlerinin silindiği parmak izlerindeyim,
Silikleştikçe, belirginleşen izlerin var bende.
Kendimi her defasında kaybettiğimde,
Bulduğum tek Yer sen’sin…
Bitirdiklerim hep sana başlıyor yeniden,
Bitiremediğim sensin, bitemeyen ben.
Öldürmek gerekir belki bu şiiri de,
Seninle başlayan yerinden…
(On Dört Haziran İki Bin On İki 11 25)
Nevin AkbulutKayıt Tarihi : 14.6.2012 11:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bit(e) meyen Hikâye'm

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!