Bir Yel Saçlarını Kaldırdığında

Uzun uzun yazdığın mektubunu
Şu ana değin iki kez okudum
Tüm satırlarında dolandım durdum

Beklemedesin...biliyorum
Onca yoğun duygu sarmalını
Bir anda üstüme boşaltan bir yürek
Heyecanlara batık bekler..
Seni her boyutta tanımanın
Heyecanını duyuyordum aslında,
Tepeden tırnağa titreyerek.

Her lokması olağanüstü tatlarla bezeli olsun
Sonrası ise ….
Nereye yürürse bırakalım oraya dek gitsin...

Yaşam garip bir yolculuk
Birbirimize değmeden önce biz yoktuk...
Ve şimdi sisli bir ufka doğru iki dost olup yürümekteyiz...
Şöyle bir dokundum işte..

Bir yel saçlarını kaldırdığında hep beni anımsa..
Onun gibi bir dokunuş işte!

Üstelik cismimi görmemiş,
Sesimi içmemişken,
Kokuma banmamışken seviyorum seni…
Bir ateş yandı...ikimizde de...
Ve giderek büyümede...
Tatlı bir heyecan ikimizde de
Tüm hücrelerinde dansa başladı..

Bir tango da kollarımda farzet kendini...
Kaybedeceğiz tüm bildiğimiz yolları….
Akıl baştan gidecek belki kimbilir...
Aniden sönecek onca harlanmış ateşimiz.

Bırak, bir su damlasında
Birden yağan yağmurlar gibi geleyim sana
Zaman çok hızlı akıyor diyorsun...
Kim bilir...
Ne yaşarsak kardır bir yerde....
Yarın olmayabilir belki de....

Farklı bir iklimde doğdun içime
Farklı tatları yükleyeceğine inandığım bir yolculukta! ...
Bir yel saçlarını kaldırdığında hep beni anımsa..
Onun gibi bir dokunuş işte!