Sapan taşımı kınalı yünlerden örmüştüm
Düşmanlar uzaktı düşmanlık hayal
Boşlukta bir kuştu yayla taşları
Dere boyunda yün teller renklenirdi
Kuşları vurmazdı sapan taşlarımız
Saçlarımızda yayla çiçekleri açardı.
Gevenlerde gül açtığını bir ben bilirim
Annem dikenlerini yakardı tandırda
Arada bir ellerini…
Elimize ekmek tutuştururdu
Soğuktan çatlamış ellerimize
Bir dolu yağınca delinirdi hardamalar
Annemin elleri sıcaktı en çok
Elimize ekmek veren
Gönlümüze sevgi eken…
Yayla güzellerini en iyi ben bilirim
Yüreğimi yaralayan o hançer bakışıyla
Ceylan gözleri vardı ürkek bakan yamaçlardan
Serin kaya diplerinde sarı yayla çiçeği
Ellerinde kan kırmızı taş kınası
Yollarda eskiyip tükendi sevdâmız
Kardelenlerle açıp soldu gönlümüz.
Şimdi yüreğimin derininde bir sızı
Ne o sevdâ kalmış içimizde
Ne de ceylan bakışlı yayla kızı
Âh geven dikenleriyle yaralanmış ellerim
Çimeninin biçtiğim..sularını içtiğim dağlar hey!..
Nerede anne
Nerede çocukluğum
Yayla dumanında kaybolan
Türkülerim nerede
Renkli düşlerimin çobanı hani?!
Hasan Akçay 2
Kayıt Tarihi : 16.1.2023 20:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!