Bir Yavru Ağlıyordu Şiiri - Ercan Kurban

Ercan Kurban
134

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Bir Yavru Ağlıyordu

29.11.2004

Soğuktu hava, gece ayazdı.
Ben hayal dünyamla arkadaş
Duygularımla yoldaş olmuş yürüyordum.
Yalnızdım, biraz da gergin…
Kalbimde acı, ruhumda bitmeyen sancı vardı.
Gecenin koynuna salıverdim kendimi.
Dolaştım sokaklarda saatlerce....
Müzik sesi geliyordu İstanbul’un sahil gazinolarından.
Camları sisli puslu, buharlı meyhanelerinden.
İçeride bilmem neler oluyordu?
Kimi hicranlanıyor, kimi dokunmayın bana diyordu.
Kimi:”Yıkılmadım ayaktayım,dertlerimle baş başayım.” diyor,
Kimi de:” Batsın bu dünya, bitsin bu rüya
Ağlatıp da gülene yazıklar olsun.” şarkısını mırıldanıyordu.
Kimi teselliyi bir kadeh rakıda buluyor.
Kimi de şişede balık oluyordu.
Bense karanlık geceye,
Soğuk ayaza inat yürüyordum.
Felluce’de bir çocuk ağlıyordu.
Neler oluyordu kim bilir dünyanın dört bir yanında neler!
Yürek sızlatıyordu haberler!
Hemen başucumuzda, yanı başımızda,
Kusuyordu zehrini kendini medeni sanan,
İnsan kanını içip vampirler gibi kananlar.
Günahsız çocukların, yetim kalmış balaların üstüne.
Kurşun, bomba, gülle yağdırarak…
Tüm insanların gözünün içine baka baka,
Bir de insanlık, barış, demokrasi sloganlarıyla,
Etraflarına caka sata sata…
Zahirde insan, gerçekte ise vampir suratlarıyla…
Sırtlanlar gibi gösteriyorlardı keskin dişlerini.
Bütün bu vahşetten habersiz gibiydi insanlar,
Kıllarını bile kıpırdatmadan, duyarsızdılar
Yemek yiyebiliyor, su içebiliyorlardı.
Vicdanlar sızlamıyordu artık.
Ceyhun olmuyordu gözler.
Felluce’de bir ana ağlıyordu.
Ben yürüyordum, loş ışıklı, yorgun sokaklarda.
Boştu sokaklar, tek tük arabalar geçiyordu hızlıca.
İnsanlar küçük dünyalarına çekilmiş,
Yaşıyorlardı tekdüze hayatlarını.
Dünyanın dört bir yerinde zulüm kol geziyordu,
Musul’da, Kerkük’te yüreklere kan damlıyordu! ..
Filistin’de bir baba ağlıyordu! ..
Türkistan’da bir ana ağlıyordu.
Ben yürüyordum kimsesiz sokaklarda.
Çöpçüler gece vardiyasındaydılar,
Süpürüyorlardı kirletilmiş sokakları.
O an:”Şu kana susamışları da bir süpüren olsa.” diye geçti içimden.
Benimkisi bir avuntu muydu bilmem ama
Yüreğimde böyle bir kıpırtının olması bile yeterdi.
Çünkü kaplamamıştı kalbimi bencillik,
Alamamışlardı vicdan sızımı.
Hala taşıyordum insan olmanın sırrını.
Yüreğime kan damlıyordu! ..
Dünyanın birçok yerinde:
Filistin’de, Felluce’de, Afrika’da, Türkistan’da
Musul’da, Kerkük ve Erbil’de daha nice yerde…
Bir yavru ağlıyordu! ..
Yürüyordum başıboş kaldırımlarda.
“Şak, şak” sesi geliyordu azgın dalgaların.
Yıldızlar denize damlıyordu.
Hava yosun kokuyordu.
Bilmem saat kaçı vuruyordu.
Uzaktan, çok uzaktan bir yavrunun sesi geliyordu…
Bir annenin: “Yavrum! ” diyen feryadı yükseliyordu göğe.
Ufukta şafak sökerken ben:
Ellerim semada dua dua ağlıyordum.
Bilmem nerde bir ana,bir bebe, bir de baba ağlıyordu! ..
Bu manzaraya tüm kâinat ağlıyordu.

Ercan KURBAN

Ercan Kurban
Kayıt Tarihi : 21.12.2006 15:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ercan Kurban