Bir yanım şiir
bir yanım mavi
ama her nedense onların sadece ezberleri var
ben yazacağım
beyaz saçlarımın kara günlerini
bağırmadan
usul usul
ney sesi eşliğinde
kılıçsız yeryüzüne nasıl egemen olunacağını anlatacağım
işte tam şuramda ki İnsanlarıma
Bir yanım Haziran
bir yanım Eylül
dilim tepeden tırnağa unuttum desede
yüreğim et tırnaktan ayrılır mı? dercesine isyan ediyor
ateş olmadan bile çıkmayı başarabilen bir duman,
ufak bir kıvılcımla yanmaya hazır ahşap bir ev gibi,
benim memleketimdi o
dağlarından yaban mersini ve kekik kokuları yollayan
ama onların sadece topları,silahları,nükleer bombaları var
anlamıyor
ve hatta görmüyorlar çatılarından kan damlayan gökdelenleri...
Sen ise hâlâ orada durup
adaletin kırıntılarını toplaya dur
kurşunların ağırlığını hesap ededur
ben bugün de seni
bulutlara karışarak
sana karşı
otuz dokuz defa kusur eder gibi
özledim
bir yanım güz
bir yanım bahar
yol boyunca ıslanarak
yaşlanıyor işte insanoğlu
ve nedense buna hep şaşırıp
inkâr etmeyi marifet sayıyorlar
sahi
kaç numara ayakkabı giyiyordun?
hangi elinle siliyordun alnında ki teri?
gerçekten de saçların gece mi kokardı?
gülüşünden kuşlar mı doğardı?
duymadın mı sahiden
sesinde ki kuşları besledim her sabah
biliyor musun? iz bırakmak ağrısı
insanların tek tekerrürü oldu
iz mi? dedim
iz değil
sen bir dünya yara bıraktın
bir dünya ağrı
ahh ki senin o gül cemaline ne çok aşkolsun'larım var benim
neden o kadar
yani neden o kadar kara
işte neden o kadar sevda oldun benim koyu yeşil kaderime?
Toros dağında bir beklemek tüttüm ben
bir sarılmak koktum
sahi sesine hiç deymedi mi? hasretim
bir kere bile mi?
bir yanım sarışın
bir yanım yanık tenlidir benim
yazın son günlerinde boy veren altın renkte ki başaklara aşinalığım
ve sonsuz yıldızları tek tek izlemek gibi alışkanlıklarım olduğu gibi
alışamadığım onca kalabalık ve bir sürü de hayat var
ahh bu dünya
ne çok kavga
çok değil biraz hoş görsek
bir sürü insan fışkıracak içimizden
bahçelerimizde karanfiller bitip
rengarenk çocuklar köksalacak
bütün renkler
onca güzel kokular
birbirine karışacak
söylesene
arsız'ım
yağız'ım
onların nükleer santralin de neden hiç salıncak yok?
göç eden kuşların arkasından el sallayacak kadar çocuk yüreğimle
hâlâ seni sevmekteyim
son cemreyle dönmeni beklemekteyim..
Kayıt Tarihi : 9.5.2014 15:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gönül Çalımlı](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/05/09/bir-yanim-siir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!