değerli kardeşim, Âşık Kazanoğlu' na...
Bir yanımda Madımak’ ın isi var,
Bir yanımda günahımla şer benim!
Bir yanımda Başbağlar’ ın yası var,
Bir yanımda baş eğdiren ar benim!
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Sevgili şairem bende size Hikmet hocam gibi anlamlı bir yorum yapmak isterdim ama buda bir kabiliyet meselesi,sadece şunu söyleyebilirim çok güzel yazıyorsunuz, anlamlı yazıyorsunuz, tek kelimeyle harika yazıyorsunuz.Tebrikler...
Derin algı, insancıl hasletler ve olmazsa olmaz paydalarımızda ki tutarlı, kararlı ve kaynaştırıcı özelliğinizle ne güzel bir duruşunuz var, bilseniz!
Tanımaktan ve tanıtmaktan onur duyduğum değerli şair öğretmen dost, Hikmet Çiftçi hocam;
Hayatın kıyısında -görünmesek de- daima yan yana, can can'a saygı ve sevgiyle dolu dostluğumuz, kardeşliğimiz daima devam edecektir!
Her dem saygı ve dostluk selâmlarımla...
Çok güzel bir eser okudum emeğinize yüreğinize sağlık.Tebriklerimle.
SAĞIM ve SOLUM
Sağımızda melekler, solumuzda Şeytan mı var?
Bir bütün olmamıza rağmen, beynimiz iki taraflı yaratılmış. İki yönlü öyle bir fonksiyonu var ki, sağ tarafı vücudumuzun sol kısmını ve bütün sol uzuvlarımızı; sağ tarafı ise sol kısmımızı ve bütün sol uzuvlarımızı kontrol etmekte ve her işi yaptırmakta…
Bütün reflekslerimiz beyinden gelen emirlere bağlı.
Sağ yanım, melek yanım yani…
Nasıl ateş olur, nasıl şeytana dönüşürsün?
Nasıl olur da insanların, canların, sanatçıların diri diri yanmasına vesile olur, Allah’ın verdiği canı alırsın?
Bu mudur, sağ yanımın Madımak görüntüsü?
Sol yanım, Şeytan yanım yani…
Ya sen, sana düşeni, Şeytani benini bebekleri, çocukları, kadınları, hayvanları kurşuna dizmekle mi görevlisin?
Ya sen, camiyi, evleri, ahırları, samanlıkları ve her türlü binayı tarumar etmeye, yerle yeksan etmeye, yıkıp dağıtmaya mı görevlisin?
Ey İblis’in emrindeki mahlukat!..
İster bedeni ol, ister ruhani. Her ne halt olursan ol… Yaratanın emrine neden itaat etmezsin?
Haklısın, diyemiyorum, sağ yanım gibi sen de insan değilsin…
Baş eğmiyorum, eğmeyeceğim!..
Şeytana uymayacağım, teslim olmayacağım!..
*
İçimi ağu, cismimi alev yaksa da;
Yaktı da…
Kocaman bir yürek, kocaman bir sevgi ile bu yangınlara “benim” dememek olmaz elbet…
Yapan mahlûkata lanetler gönderirken; yanan canlara, kurşunlanan canlara “bizim” dememek kimin haddine…
Bu cümlelerden ilhamla, maalesef yine de bir “AHHH!!!...” geçiyor gönlümden… Nefes nefes bütün benliğimi yakarcasına…
Her iki olaya da aynı duyarlılığı keşke gösterebilseydik diye…
*
ŞEYH de bizim, ŞAH da bizim…
Şeyhim de, şahım da Allah’a uzanan ellere yol gibi. Dünyevi yakadan, uhrevi yakaya ulaştıran köprü gibi…
Amaç tek olduktan sonra, amaç bir olduktan sonra ne fark eder ŞAH’a gitsek; ne fark eder ŞEYH’le yola düşsek…
*
Usta olmadan ustalık yapılmaz.
Acemi olmadan, talebe olmadan irşad yapılmaz.
Şeyhi, şahı olmayan tarikatin (yolun) mürşidi (yol göstericisi) de olmaz.
Kutup Yıldızına benzerler, yol göstericiler…
Karanlıkları aydınlatırlar, ışıl ışıl semaya yansırlar… Yanarlar, aydınlatırlar, lakin tükenmezler…
Yolumuzu aydınlatan; torumuzu, toyumuzu, hamımızı olgunlaştıran güneşlere minnetle…
*
Başımız dik surlar gibi, bedenimiz dik kaleler gibi…
Hep varız, hep ayaktayız. Dik’iz ve guruluyuz, diz çökmeden…
Dik’iz ve gururluyuz, zulmetmeden…
Yoksulumuz da, bay’ımız da (eski Türkçede zengin, bey) bizim.
Herkes bilsin ki, bedenimiz kale bizim, başımız kule…
Topla tüfekle, ateşle kurşunla yanıp yıkılmayız, tükenmeyiz…
*
İlim de, irfan da zafere giden yolun temeli…
Vicdanımız, insanlığın zaferi…
Ey ateş bedenler, ey zulme odaklı kalpsizler!..
Yaptıklarınızı görüyoruz, biliyoruz ve dahi için için yaşıyoruz. Lakin sabrımız da, insafımız da yerinde. Tükenmedi ferimiz.
“Ya sabır!” tesellisiyle sabretmekteyiz.
Sabrımızın bittiği yerde gazabımızın büyüklüğünden çekininiz…
*
Özümüz nurdan… Aslımız aynı ruhtan…
Sütümüz aynı süt, helalinden…
Mayalanıp yoğurt olsak; süzülüp dilim dilim, tel tel, çeşit çeşit peynir… Yahut bir lor’a dönsek de…
Aslımız aynı, özümüz aynı…
Olamayız, ateş bedenli Şeytan ve İBLİS…
Özümüzle, sözümüzle insanız, insanlığımızı biliriz…
***
Refika Hanım,
Yazılış nedeni ner ne olursa olsun, size yakışanı dile getirmişsiniz, dize dize, kelime kelime, hece hece…
Her yönüyle zevkle ve isteyerek kendini okutan bir şiir.
Mükemmel bir anlatım.
Çok kuvvetli bir “birlik” vurgusu…
Yüreğinize, kaleminize sağlık.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun can dostum.
Hikmet ÇİFTÇİ
19 Temmuz 2012
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta