Beyaz küller gibi gökte savrulan karlar,
Hiçlik denen cehenneme sahip çıkarlar...
Sanki biçer tüm mahluka, beyaz bir kefen.
Dert yüküyle yeryüzüne çakılır kefe'n...
Karanlığa bir haberci bu kadar aklık,
Aklık dahi karanlıkken, kararsız aklım...
Farkındalık garkındayım, gaybımdan ırak,
Sen ey mâzi, yaktın âti. Peşimi bırak!
Kalbe şahsın, kutlu yurdun yürek toprağım...
Adın derin, soyadınca Yeşil yaprağın...
Aşkın fırça olup gökten alıp maviyi,
Kalbe ince ince nakış çalıp maviyi,
Kursak ettin dertlerimi, tutsak ettin usulca
Heveslendi nefeslerim, gök eridi buzulca...
Kar duruldu, gök gürledi, başladı yağmur,
Beyaz kefen yarılınca dirildi mağrur!
Bir rüzgârın notasında, saklı sanki ıslığın,
Bir yağmurun ortasında, sırılsıklam ıslağız...
Buhar olmuş, bu hârınla gökte doğan buluttum.
Yağmurunla ıslanarak, yaslı yürek kuruttum...
Sen kalbimin bin asırlık hasret başbuğu
Sen mutluluk duygusunun isyankâr tuğu.
Aşk-ı servet, ruhu-u kuvvet, yıkar melanet!
Kalb-i saffet, nur-u mürvet, zihn-i metanet...
Eren Tanık
Eren TanıkKayıt Tarihi : 18.4.2019 05:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!