vicdanına bazen vererek kulak
gaipten sesleri duyarak yürü
hiç arif istemez elçisi ulak
sessiz ol topluma uyarak yürü
aldığın maaşın yüz brüt bin net
korkarım yakındır geçirmen cinnet
kış günü kimseye etmede minnet
tişört giy üşüyüp buyarak yürü
sinede volkanı sinede lavlar
insan kedi olup bir fare avlar
her sokak başları it köpek havlar
vur sopa kafaya bayarak yürü
kadir gecesinde anamız bizi
doğursa çıkardı az biraz izi
bu meyan cacığa şöyle bir dizi
taze hıyarını kıyarak yürü
el müşerref iken villası yatla
sen sıkıntı çekip adeta patla
ikişer ikişer basamak atla
hızla merdivenden kayarak yürü
bahar akşamları düşünmeden hiç
aşkın şarabını köpük köpük iç
şu nasip ve kısmet tarlasına çiç
tohumu buğdayı yayarak yürü
gündelik nafaka olmalı kaygın
özde hiç bitmesin kendine saygın
bu yarış arada düşsede baygın
koklayıp soğanı ayarak yürü
yol alıp hayatta santim milimle
şahsını donat hep müspet ilimle
bazı bir karpuz ve kavun dilimle
portakal muz elma soyarak yürü
sunmasada fazla seçenek hayat
olsun be yaşa sen daima dayat
gördüğün şu yerler her asil soy at
eşeği katırı sayarak yürü
yürü be kardeşim seni kim tutar
peşinden gelsin hep şeref ve ut ar
senden çok mu iyi artizi star
kendini onun yer koyarak yürü
kefenle kosunlar seni salına
sakın ha meyletme dünya malına
çakıyla kazıyıp ağaç dalına
ismini adını oyarak yürü
bir varmış bir yokmuş diyor ya masal
ne kayık var sende böyle ne de sal
ciğere hava çek derin nefes al
beyni oksijene doyarak yürü..
Kayıt Tarihi : 12.8.2015 22:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!