Hem yakarsın hem ferahlatırsın,
Dumansız ateş misin kuzum sen?
Bir görünürsün, bir kaybolursun,
Zamansız güneş misin kuzum sen?
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Şiirim gibi kısa fakat öz yorumunuz için çoook teşekkür ederim Faruk Bey... Sizin de yüreğinize ve yorumunuza sağlık... Evet, büyük bir nimet olduğu kadar büyük bir mihnettir "aşk"... Bir başka şiirimde dediğim gibi hem güç verir, hem güç gelir âşığa... Sevgilinin varlığı, kış ortasında çıkan zamansız güneş gibi bir görünür, bir kaybolur; dumansız ateş gibi hem yakar hem ferahlatır... Çölde vaha, gün ortasında yaz yağmuru, yağmurlu havada gök kuşağı, mehtaplı gecede ay tutulması, sessiz hecede dil tutulmasıdır... Eşsiz bir masal, özge bir masal kahramanı olan sevgilinin bu hâli, taa masalın ilk cümlesinde açıkça aşikar edilmiştir: bir varmış, bir yokmuş... Her şey yolundayken bir anda film kopar, umutlar sararır, harman yele gider... Rüya gibi akan güzide, güneşli günler, kabus dolu gecelere dönüşür...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta