Bir Varmış Bir Yokmuş
Yıllar önce ben
Dünyaya gelmişim,
Neden geldiğimi bilmeden…
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Gidenlere neler söylediniz neler,
Dönüp size cevap mı verdiler?
Yolların dönülmezliğini biliriz de ulu orta söyleniriz... Çıkmazlar içinden çıktığımız an, neler görürüz neler! Yine bildiğimizi yaparız... İnsanız işte! Sessiz cevaplar o kadar çoğaldı ve ne kadar anlamlı! Artık, yükleri şiirin boynuna sarmayalım...
Seni seven... Aklımızda bir sevgi vardı...
güzeldi tebrikler talat bey saygi ve selamlar
"Gönüllüler Tiyatrosu..."
Rolün, sahnenin, kostümün herhangi bir önemi yok..Oyun ama "doğaçlama..."
Ya da o anda eline tutuşturulan ne ise o, oynanacak olan...
Zamanı, süresi önceden belli ama rol verilenin bilmesi mümkün değil...
Her oyun gibi perde kapanınca eleştiriler gelir..
Fakat oyuncular duymaz, görmez... Sahne denmiş, çıkmıştır ortaya... Perde denmiş, inmiştir "yer altına.."
Sorular, ithamlar cevabını bulur belki... Soranların kendileri de inince sahneden, bizzat kendilerince....
İşte "bir varmış, bir yokmuş" diyene kadar her şey. Adına hayat/ömür/yaşam ne koyarsak koyalım..
Etkili şiirinizi kutlarım Talat Bey...
Ne gelirken "gelmek ister misin" diye ne de giderken "gitmek ister misin" diye soranın olmadığı bir kelebek ömrüne benzer yaşamda sadece bir satır sonrasını bile bilmediğimiz bir senaryoyu uyguluyoruz...
Kaleminize sağlık sayın Talat Semiz...
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta