Bir Vapur Kaşktı Kalamış'da

İçinde mavilikler dolu, tepeden tırnağa hep deniz kokan
Şöhreti dünyaya yayılan
Yedi tepe üstünde
Deniz kenti olan İstanbul'da
Gagalarına simit atılan
Martıların ardı sıra kanat çırptıkları
Kalamış İskelesinden kalkan
Koca bedeniyle
Marmara'nın
Serin sularını
Yara, yara
Uçsuz bucaksız mavilikte
Adalara doğru
Yol alan
Yolcu taşıyan
Beyaz güverteli
Vapurda
Gamzelerinden güller tomurcuklanan
Yüreğimin derinliklerine
Sana olan sevgimi saklıyorum
Gözlerime bakanlar, seni bende, seni bende görsünler diye

Kubbeleriyle İstanbul'u kucaklayan Sultanahmet camisi
Tüm heybetiyle, tüm görkemiyle
Gelen geçen kayıklara, sandallara
Balıkçılara
Karaköy'e
Moda'ya
Galatasaray'a nazır olan
Sahili
Manolya
Çınar
Gül
Tomurcuk kokan
Her köşesi aşıklar diyarı olan
İstanbul'un incisi
Sarayburnu'na
Göğe doğru, ufuklara uzanan
Metruk deniz fenerlerine
Dört bucak
Selâlm veriyor
Vapurların üzerinde yüzdüğü
Mavi, mavi
Işıldayan mavi denizde
Coşkusu içinde saklı
Kayalara çarpan dalgalara
Sevdalıların
Kalbine, aşkına
Güzel bakan gözlere
Kanatlarını
Sonuna kadar özgürlüğe açan
Köpüklü suların üzerinde süzülen martılara
Umut kapısı, sadet şehir olan İstanbul
Deniz ufkunda batan güneş, sevenlerin dilidir her zamam

İstanbul'u kucaklıyorum Kanlıca'da, tarihi bir ceviz altında
Güneş süzülürken Anadolu Hisarı'na
İstanbul'u yaşıyorum
İnsanın ruhuna huzur veren Beykoz'da
Hazret-i yuşa tepeside
Emirgân
Sarıyer
Aşiyân'da
İstanbul kadar gizemli
Kuzguncuk'ta
En derin duygularımla
Gülümsüyorum
Uzanıp giden boğaza
Öte yanda
Aşk
Sevgi solukkanan
Ada vapurunda
Varsın kıskansın seven sevgililer
Ellerim körpecik ellerini ararken, ne olur bırak ellerini ellerime

Mehmet Çobanoğlu
15.03.2022
İstanbul'a