Oysa saçların direnemiyorlar
Rüzgar sabıkası dolu bir hırsız gibi
Aşıyor düşüncemin telli duvarlarını
Usulca sokuluyor sana,duymuyor musun?
Çaresizliğe düşüyorum sancılar giriyor yüreğime
Ben köşeyi dönüyorum,gidiyorsun..nereye diyemiyorum
Farklı istikametler çiziyoruz uçan mürekkeplerle
Herkes gibi oluyoruz sonra
Adımlarımız silinmeye mahkum
Kaderine boyun eğiyor ay gökyüzünde
Gözlerin geliyor hatırıma ve ilk tebessümün
Birden ürperiyorum montumu suçluyorum
Yıldızlar dökülecek sanıyorum üzerime
Öksüz kalacak karanlık
Ebede uzanacak bedduası,rast gitmeyecek işim
Düşeceğim nedensiz,çamurlara batacağım
Geç kalacağım toplantılara,utanacağım
Lakin bil isterim,sesimi sana ait şiirlerde yitirdim
Yüzünü görmek için kaç görüş günü daha bekleyeceğim?
Nemli koridorlarında kalbinin yalın ayak koşmak için
Fırlatıp attım o ayakkabıları bir çocuk gibi
Bu şehir her gün özlemler büyütüyor içimizde
En iyisi kimseye alışma sen bu tehlikeli yerde
Belki de ben sana yeterim
Bilmezsin,senin için sabahın kuyruğuna ipler bağladım
Saatimi bile bozdum taşla camını ezdim
Hani şöyle bir gün gelse
Güneş benim olsa o gün
Değse parmaklarım saç tellerine
İkimizin yerine de gülümsesen
Orada bıraksam kendimi,yanıbaşında
Ruhum firar etse bedenimden
İnan,dünyadan bir gün fazla istemem...
Kayıt Tarihi : 12.1.2018 22:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Buradan bakıldığında öyle geldi
Aşk işte sabahın kuyruğuna ip bağlatıyor
Duygu esintisi harika
Tebrik ederim ve başarılar dilerim
TÜM YORUMLAR (1)