İşte Sevgili Muhammed'in asıl işi buydu. Ticaret yoluyla gittiği gördüğü sosyo toplumsa yerlerle kendi aralarında çok fark vardı. Çelişki tıpkı Afganistan'la ABD arasındaki sapma ve kırılma açısı gibiydi. Aynı düzlemde bağıntısı olmayan, Jurassic Parklık! Ortada dönüp duran tersliği günlerce; aylar ve yıllarca; hem kendi kendine hem de diğer kişilerle mütalaa etmişti. Duruma, emsallerinden daha çok angajeydi.
Durum şuydu İç Araplar sanki millet olma, devlet olma, vs. gibi örgütlenmeler ortadaymış gibi davranıyor olmanın sosyo-toplumsa olan kurumlaşıcı gelenek göreneklerini taşıyorlardı. Lakin kurumlaştırıcı gelenek göreneğin üst bağıntı ve örgütlenmesi yoktu. Millet, devlet olmaktan yoksunlar. Bir ortak maliye dahi kuramamışlardı. Ama bir yandan da sanki millet devlet olmuşluğun siyaseti, görgü ve göreneği ile sahnedeydiler.
Yani İç Arapların durumu yalancı bir gelişmişlik kültürünün baharıydı. Bir kere cumhuriyet seçme seçilme işi değildir. Araplar çadır reislerini seçiyorlardı diye ve birbiri ile aşiretler arası meşveretleri de vardı diyerek, Arapları cumhuriyetin beşiği yaptınız mı, bütünlemeye bile kalamazsınız.
İlk ittifakı süreç yönetimleri, krallıklarnı babadan oğula saltanat oluşla devrettirmelerinin aşamalarına gelene değin; krallık yönetimleri ittifaklar döneminden beri seçme, seçilme oluşuyla; seçmenliği zaten vardı. Her bir totemi grup, çarkı felek usulü oluşla, ittifakı yönetimin başına seçilirlerdi. Yine grubun içindeki istekliler, yarışlardan (müsabakalardan) geçen elemelerle vs. yönetimin başına geliyorlardı.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta