Bugün sana geldim
başımda hüzünlerimi saklayan renkler
üzerimde hüzün karası bulutlarla
öyle şık değildim senin kadar
ne takım elbisem vardı üzerimde
seninki gibi aydınlık duran
ne de şapkam vardı kafamda
seninki gibi devrim kokan
aynıyız hala ne emperyalizm yıkıldı
ne de sen kavuştun özlediğin çınar ağacına
hala ayrısın memleketinden
hala yabancısın özlemlerine
özlediğin şehrine
ayın ikisi bugün aylardan mart
yıllardan 2008
hani o eskiden kapılardan baktırıp
korkutan soğuklar da yok artık memlekette
herşey aynı değil
mevsimlerde değişti aşklarda
kuşlar gelmez oldu
göçmez oldu memlekete
mevsimler küstü sen yoksun
yoksun sen yazlar değişti
gökyüzü hasret maviye
Seni hiç görmedim
ne doğduğunda vardım
ne de göçtüğünde eşlik ettim gidişine
seni hiç görmedim
düşlerimde görüklerim hariç tabi
bir bir eskittim seneleri gelirken
birşeyler vardı beni çekip getiren
takıldım sesine sessiz ve yalnızca sen
sokaklar kalabalıktı istanbulda
caddeler yağmur rengi
ben yalnızdım hayalin hariç tabi
taksim aktı bugün
taksim gerçek taksimdi
tıpkı senin Paris'in gibi
hemde senin yanında
yanı başında aktı ren
seller gibi aktı sirenler
paris değildi
taksimde bir cadde
paris değildi
polis copları da üstüne
açmadılar kapılarını bekledim
bir odada saklıyorlar seni
müzelik olalı tam 45 sene
gelmek istedim
kapılarını kilitlemişsin
sıkı sıkıya tembihlemişsin bekçileri de
ben gelmeden açma diye
sordum ön kapıdaki resmine
pariste bir otelin camından bakıyor dedi akan nehire
paris değildi taksimde bir cadde
paris değildi
polis copları da üstüne
kesildi nehirin suyu uzun uzun akmadı öyle
nehirde balık,bakraçta süt
tarlada buğday,fabrikada emek
kesildi nehirin suyu
coplarla,biber gazlarıyla
bekledim seni arka kapında
arka kapın sisler bulvarı
insanlar kaçışıyor sokaklarda
gözlerinde devrim görmemiş çocuklar
kaçışıyor insanlar dört toynaklı atlarla
açmadılar kapılarını bekledim
nehir duruldu yavaşça ve sessizce
yayıldı caddelere yeniden pembe örtülü yalanlar
sokaklarda dolaşıyor yeniden aşıklar
yerleşti sokaklara kaygısız boşluklar
açtılar kapıları bekçiler ağır ağır ve usulca
titreyen dizlerimle çıkıyorum merdivenlerden
göreceğim şükür göreceğim
o büyük devrimin nabzını
o büyük memleket sevdasını
şükür göreceğim aşkını,acılarını
şehrine ulaşmadan biten yolunu...
Kayıt Tarihi : 12.1.2009 19:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!