Bir Üniversite Hikayesi

Tahsin Aytekin
23

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bir Üniversite Hikayesi

İşte üniversiteli olduk
Amfileri doldurduk sevinçliyiz hepimiz
hezeyan ve hevesiyle meşru gördüğümüz
ısmarlama maceranın
dekoratif figüranlarıydık.

Her menemen sonrası,
Schopenhauer ve Nietzsche’den
alıntılar yapan
sivilceli cümleler eşliğinde
aşka küfürler yağdırıyorduk.
Ucuzdur,basittir,sıradandır diyorduk.
Romantizmi,edebiyatın yüzkarası
sayıyorduk.

Duygular sohbete meze olunca,
fiyakalı kelimelerimizi,
dilimizin arka bahçesine saklayıp,
kullanmamaya itina gösteriyorduk,
öğrenciliğimizin en kararlı haliydi bu,
gerisi kir,rutubet,parasızlık ve tahtakurusu…

İçimizde gizlice üreyen,
belki birgün bir başrolle
elele tutuşuruz arzusunu
hep saklı tutuyorduk.
Bu özlemle birbirimizi sarmaş dolaş oyalıyorduk.
Nasılsa memleket havası
her şeyi unutturur diyorduk.
Bizim dilenci Piran Amca gibi
ömrünün sonunda çıldıran
posbıyıklı Nietzsche’nin nihilizmine
hayallerimizle farkında olmadan ihanet ediyorduk.
İhanetin bini bir paraydı,
ve elbet burada sorun yoktu,
zaten aklımız böyle işleri,
durmadan sisteme yüklüyordu….

Yükte hafif pahada ağır çelişkiler,
nefesimizin nikotin yoğunluğunu
nedense hergün daha da çoğaltıyordu.
Yine de çıplak geceler bizi
hormonal dengeyi bozmaya
çağırıyordu.

Menemenli makarnalı yumurtaların
rehberliğinde büyüttüğümüz
dünyayı değiştirme ütopyalarımızı
en çok birbirimize kızdığımızda küçümsüyorduk.
Onun dışında bu çocuksu düşüncelerimize sapına kadar inanıyorduk.
Çarşıdan pazardan
Gülünç mevzulardan bahseden
Ayakları yere basan insanları gerçekdışı görüyorduk.
Zira Ortadoğu’yu kalkındırma planlarımız şaka makaya gelmiyordu.

“Duvara karşı” filmini
izlediğimiz o gece
sahiden aşık olduğumuzu
anladık birbirimize…
Varoluş sancılarını sorgulayan
“gerçekçi(!) ”bakışlarımız,
utandı,
ufaldı,
ağladı,
filtresiz sigaralarımız gibi
sönmeye başladı…

Okulun son döneminde artık
duygusal şiirler yazıyordum utana sıkıla.
Göreceksin diye,
o defteri gizliyordum
çatırdayan ranzamın altına.
O günden kalan bir mısrayı merak edenler için sansürsüz
yazıyorum buraya:
“birbirimizi tepe tepe kullanırız
sanmışız
Oysa ne kadar da saf
Ve aptalmışız.
Bu sabah farkettim
Senin alnına
Benden kalma kederin
üç derin çizgi kazıdığına”

Seyrantepe otogarında,
seni geleceğimden çıkaran
otobüsün ardından bakıp
kalakaldım anılarla..
Şimdi sen neredesin
ne yapıyorsun bilmiyorum
ama ben Van kalesinden göle bakıp
hala diplomalı çaresizliğimi büyütüyorum…

Tahsin Aytekin
Kayıt Tarihi : 14.12.2015 17:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tahsin Aytekin