Bir umman çakına takılıp geldik
Durmadan çevirir felek çarkını
Çiğnediler bizi sanki bir çöldük
Durmadan çevirir felek çarkını
Ne eziyet çektik çile dağında
Bir sefa sürmedik gönül bağında
Ölen gider neşe yoktur sağında
Durmadan çevirir felek çarkını
Gönül umanında gemiye bindik
Ne engeller aşıp ne zorlar yendik
Yaşlanıp yorulduk geriye döndük
Durmadan çevirir felek çarkını
Ok atıp açtılar büyük yarayı
Kitli açılmadı gönül sarayı
Nice dostlar kaçıp açtı arayı
Durmadan çevirir felek çarkını
Böyle bir hayatı bizler mi seçtik
Hayat köprüsünden çileli geçtik
Bir ateşe düşüp kavrulduk piştik
Durmadan çevirir felek çarkını
Neler geldi yetimlerin başına
Kimse bakmaz gözlerinin yaşına
Vicdansızlar zehir koyar aşına
Durmadan çevirir felek çarkını
Kimi ağa olmuş kimisi kuldur
Haram yiyenlerin her şeyi boldur
Bu nasıl düzendir bu nasıl yoldur
Durmadan çevirir felek çarkını
Kimini ağlatır kimin güldürür
Kimisini çile ile öldürür
Kimisini boş hayale yedirir
Durmadan çevirir felek çarkını
Şair dost ararken düşman kuşattı
Dost sandığı Süleyman’a taş attı
Kimilerin sefa ile yaşattı
Durmadan çevirir felek çarkını…
18/5/2004
Süleyman ErdoğmuşKayıt Tarihi : 17.9.2007 02:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Dost sandığı Süleyman’a taş attı
Kimilerin sefa ile yaşattı
Durmadan çevirir felek çarkını…
Taş atanlar eminim kıskandıklarından veya karşıt görüş olduklarından atmışlardır.
Daima sefa ile yaşamanız dileğimle...
Ne aşıklar candan ozanlar vardı
Namert ele almış yürür devranı
Durmadan çevirir felek çarkını
SAYGILARIMLA
TÜM YORUMLAR (3)