dur yolcu!
bir umar söyle,
elinin emeğini silerken alın terinden
ve katarken yağsız aşına
bir umar söyle...
bu sevda çıkar mı
umarı olan bir yola?
bu yolun sonunda bir umar var mı..
öyle çok yağmur yağdı ki uzaklara
buralarda ıslanmandan korktum
ne zaman ıslansam
ıslanırdın....
öyle çok yağdı ki yokluğun
yüreğime
sel bastı ayaklarımdan
ellerim düştü ezilmişliklere
sen ıslandın...
bu yolun sonunda bir umar var mı...
mezarlık...
sevmeleri dünlerde bırakmışlar bir bir
toprağa karışmış hüzünleri
umutları karakulaklarda bir siyah yaprak
terkedilmiş sevdaların dingin hanelerinde..
bu yolun sonunda bir umar var mı...
yüreği avuçlarında bir gülen çocuk
sevdalı düşlerim..
bilirim
bir kelebek, bir ıtır...
bu yolun sonunda sen olmalıydın...
umutlu bir dal gibi al al...
-ışık diye bir yol var mı emre-
yunusça sevdaların dillendiği
karaca türkülerin...
ağıtların
ağıtlar da yalan şimdi
kimsesiz...
bu yolun sonunda bir umar var mı....
benimkisiyle takas ediyorsun hüzünlerini
yüreğim avuçlarında oysa
yüreğim ayakların
sarı sıcak bir duman yükseliyor
nefesin gibi
yakarak tüm zamanları
bu yoldan sana varmak apansız...
dur yolcu,
bir umar söyle
elinin emeğini silerken alın terinden
bir umar söyle...
bu sevda çıkar mı
umarı olan bir yola...
23/06/2010
ödemiş
Kayıt Tarihi : 21.10.2010 14:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!