Saçlarını tarama sevdiğim gül kokusu sardı dört yanımı
Herkesin uzağında o soğuk bozkırda
Kendini üzüp çekip gitmişsin sessizce
Nasıl bir duygu ki bu
Hem hüzünlü hem sevgi dolu
Kan kızılı şerbetler tadında
Dağınıkken saçları güneşin
Bendim avuçlarına yıldızları bırakan
Gölgeler oynaşırken sokaklarda
Bir mum alevi gibi titreyip durdum şehla bakışlarında
Bir ülke kanarken parmak uçlarımda
Bendim Filistinli çocuklar gibi intifada
Aşk küskünü bir mevsim devşirdim bakışlarından
Artık hiç bir terzi dikemez kalp yaralarımı
Penceremde kanat çırparken serçeler
Sendin kapımızın önünden geçen
Bende geçti kapınızdan ey yar
Güneşi sararken karanlıklar
Aralık bırakılmış bir kapı gibiydi kasım
Ansızın geçmiştin eşiği
Yüzüne doldurdum gülüşlerimizi
Utansın diye suretinden aşk
Ki sen saçlarını gözlerime düşürdükce
Bir ölüm bilmem kaç bin hayat oluyordu yaşamak
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta