kimse kalmayınca bu şehirde
renksiz bir gülümseme doğurur dudakların
yeşilden sarıya doğru yürüdüğünde
ona bakıyorsun
kaç saniyelik bir derinliktir
ölçüyorsun ve harekesini terk etmiş elif gibi
düşüyorsun
yeniden dirilip yeniden öldüğünde
kefenini biçecek ellerine sevgilinin
adına şiir dersin
ne o ölmüştür içinde
ne de sen yaşamışsındır
nefesinin çiğinde donuk bir işaret
tazeliğine kurşun sıkılmıştır çiçeklerin
en mütevazi baharların fotoğrafsız yokluğundasın
yasinlerin suladığı lahitlerde yan yana
bir gelinciğin ruhunda
genzine hasret kaçan
soğuk bir akşamüstündesin
iki dünya arasında asılı kalmış öylece
cansız bir mahya
sanrılarla savaşma vakti
kendi yokuşunda yuvarlanıp gidiyorsun
uykusu gelince tüylerini döken hikayeler gibi
biraz yorgunsundur
biraz çarmıha çekilmiş
birazda örselenmiş
bazen bir kelebeğin zarlı kanatlarında
azar azar azalan
kırılgan ve nazlı
bir delinin yaşam hakkı kadar ağır
bir dünya dönmesi
bir zaman vertigosudur hayat
ne verilenler döner nefesinden
boşlukta buharlaşan bir ıslık gibi
ne de yitenler yerlerinden
alnında beyza bir ölüm lekesi
kalbinde özgürlük onuru şairliğin
hiçe sayılan müebbetsin
kendinden kaçan bir militan gibi
nefesin korkak
adımların tedirgin
ne sen varsındır artık
ne şu sokaktan geçen yaşam
ne de sen yaşarsın
onu yaşadığın kadar
_boran
Ramazan BoranKayıt Tarihi : 24.5.2017 18:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
