Bir türkü.. Şiiri - İsmail Amedi

İsmail Amedi
39

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bir türkü..

BİR TÜRKÜ

Yiğit bir türkü yaksam
Yanık bir ağıt, Eşsiz bir destan
Yangın etsem şu bağrımı
Tane, tane saçlarımın her telini
Gönül sazın için örsem
Alev, alev gözlerimi yoluna
Yangına, aleve kor ateşe çevirsem
Aşk ve sevgi ormanını Senin için
Senin ile
Sensiz bile
Bu aşk için bu yol için
Hem gönülden için, için
Kanatlarımla uçursam
Dağ, dağ tepe, tepe doruk, doruk
Çiçek, çiçek gezdirip bala çevirsem
Peteklerle taşısam ben
Yeni doğan nesle doğru
Filizlenip çiçek açan ağaçlara
Yazılmış yeni destanları
Asırlara, Tarihlere, zamana ve mekânlara
Seni yazıp seni kazısam bu halk için
Senin ile
Sensiz bile
Bu aşk için bu yol için
Hem gönülden için, için
Kirpiklerimle süpürsem
Canını verdiğin yolu
Gözyaşlarımla yıkayıp
Gönül dizsem bakış dizsem
İnan bana ey güzel, narin sevgili
Diri, diri ben gömülsem
Her zerresine Yolunun ve tozunun
İnan bana hiç gam yemem
Yanarım bu aşkla ben için, için
Senin ile
Sensiz bile
Bu aşk için bu yol için
Hem gönülden için, için

Yarı diri vücudun her teliyle
Yanıp, yanıp duman, duman tüterek
Yaprak, yaprak can dalından düşerek
Solmuş gül gibi ayaklarının dibine
Öterek ölüme koşan bülbül gibi
Yanık ağıtlar dizerek
Korkunun ağzını büzerek
Sevgin, aşkın ve ülkün için
Senin ile sensiz bile
Bu aşk için

Etrafında kelebek olsam
Başucunda bir demet nergiz
Okşasan el, el başımı
Nakış, nakış oya, oya, ilmek, ilmek
Örsen bedenimi, surumu
Şehrin çevresinde, çehresine
Bağ bahçe yapsan hayır demem
Niçin demem inan bana
Mahrum için, mazlum için
Senin ile sensiz bile
Bu aşk için bu yol için…

Bir ceylan olsam dağında
Bir keklik olsam bağında
Dilim lal olana dek ötüp dursam
Damla, damla Nil, e, dile döksem
Asırlarca dilim yetmez ilim yetmez
Şirin ve narin çehrene hiç
Bu cılız bakışlar yetmez
Anlatsam aylarca bitmez
Uydum sevdim diye vuruldum
Ama yılmadım
Benim için, sözüm için, özüm için
Senin ile sensiz bu aşk için

Dicle gibi büyük bir nehir olsam
Açılmış yarandan akıp duran
Fırat, a karışıp sana gelsem yine
Avuçlayıp beni toprağa serpsen
Kupkuru çatlak dudaklı toprağa
Damarımla sulasan
Gözler bulut yaşlar baran
Beni saran duman ne bilirmisin
Dağ gibi başta açık giden gözlerin
Ağıdım yokluğuna, hasretine, gidişine
Senin ile sensiz bile
Bu yol için bu aşk için
Ağıtlarım gönülden ve senin için

Leyla’nın aslının gözü körelsin
Aksın yanar dağların lavları misali
Mecnun diye kerem diye avundular
Bir yola koyuldular ölümüne
Aşk, sevgi, doğru, güzel ve huzuru
Beklide nur korunu tur dağında
Musa gibi yedi beyda, asa ile
Gönül dolu sevgiyle bulmak için
Koyulduk yola ak yüzün için
Senin ile seniz bile
Bu yola hür aşk için
Gönülden ve için, için

Ateş ve kor olup dalga, dalga yayılsam
Seni sarsam kucağıma
Gönül ipiyle sevgi yumağına
Halka, halka dolasam şu boynuma
Ahının dumanı tüter başımda benim
Ey heybetiyle dağları titreten mert
Ey elifini, basını boynuna asıp
İdama giden onluk çocukların aşkı
Ümmet yasında ağlıyor…
Çocuklar elifbasında
Ağlıyor gelişine ve nazlı gidişine
Kendi için, doğacak bu nesil için…
Senin ile sensiz bile
Bu aşk ve bu yol için
Gönülden ve için, için…

İsmail Amedi
Kayıt Tarihi : 27.12.2008 20:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Amedi