çoktandır gülmezmiş analar
sebepsiz vurulmuş koç yiğitlerine
için için yanmaktan
pörsümüş ruhlarında
cehennem çiçekleri uç vermiş
dillenmiş ağıtlarında
bin yıllık beddualar...
barışı iğfal ettiğin sır değil bu topraklarda!
atını koşturdun dört nala, destursuz
kan sıçramış ellerinle
sefil hazlar bataklığı kararmış kalbinle
seğirdin ömrünce
seğirdin, sıcak namluların gölgesinden
iz süren av köpekleri gibi nefes-nefese
ölümcül iştahınla, kalleş!
kaypak zamanları kollayan ihanet!
vuracaktır seni, şah damarından
belki, kapındadır kurduğu kapan
belki, kılcal çeperinde göğsünün
adres cahili nankör kurşunlar gibi
koca çınar gövdeleri devirir gibi
seni de gömecektir kefensiz
toprağın sancılı bağrına kara
meçhul bir gecenin en kesif deminde...
ey ölümü kutsayan şeytan ahbabı!
ey cana kan bulayan soysuz harami!
kazımak ister genç korkusuz kalemim
sığ beyninde yükselen
karanlık, kör duvarlara;
kurbanıyla yaşar her katil!
ruhunu kâbz edene dek azrail!
bir kızıl yıldırım düşer gibi gökyüzünden
kalbine düşecektir ecelin voltası!
rezil ruhunu söküp almak için
o dipsiz, derince kuyulardan
deli divane akıp geçen vaktin
ve izbe zamanların bir meçhul anında...
2009/
Alpaslan AkdağKayıt Tarihi : 20.5.2009 16:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
faili meçhullerde kurban edilen tüm masum insanlığın aziz hatırasına... ve yeryüzünün tüm ücretli/lejyoner/paramiliter tetikçilerine lanetler okunarak yazılmış/çizilmiş/dokunmuş mısralardır vesselam...
Değerli dost,
Sevgili şairim,
Şiirinizi beğeniyle okudum.
Yüreğinize salık.
Kaleminiz daim olsun.
Kutluyorum+10
Sevgi ve saygılar sunuyorum ustadıma....
Evrenden,yakın coğrafyamızdan ve -son tahlilde- ülkemizden emperyal düşünceler/pratikler sökülüp atılmadıkça sosyal yaşama damgasını vuran bu görünürlükler bütün trajik boyutlarıyla/etkileriyle sürüp gidecektir.
Şiirin yazıldığı günlerden ayrık değiliz ki şimdilerde.
Kim bilir,nerede,kaç kişi eksiltiliyordur yaşamdan ve biz ayırdında değilizdir.
Önce İnsan,dediğimizi o soycul algıya o değin gereksiniyoruz ki!
Şiirdeki öyküler bizim gerçeğimizdi.Gerçeklerimizden kesitlerdi.
Utancımızdı belki de.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
Tetikcileri üreten bir bataklık var her gün bir başka tetikciler üretiyor her gün başka, başka canlar almak için.
Bir pion bir kasap misali, ne pinlar ne ne kasapları kurtarır kan dökenler.
Ve kendiler bataklığın ortasında, deberlendikçe biraz daha batıyorlar.
Sayğılar.
Yüreğine sağlık Sayın Alpaslan Akdağ. Bu anlamlı çalışmanı, kalemini kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (9)