Sen şarışın bir dilde en eski güveyi
Her sabah selamlarım gözlerinin ve gölgenin düştüğü yeri
Ve her akşam çıkmaz sokakların
Dargın pervazlarından toplanırım
Gün yanığı yalnızlıkları
Hep yolcusu varmış gibi beklemek
Ne acılı ihanettir istasyonlara
Her akşam vurulmuştur oysa en baba tarafından
Ondandır göğün günaşırı kanaması
Omuzlarını herhangi bir iç kafiyenin sızısına saklayan
Ve hiçbir tende uslanmayan bir kadındır ki gözlerin
Öncesi muamma sonrası belâ
Yetmeyecekti bu masal sana
Kirpiklerine asılırken hazanın sancıları
Gölgen büyümeden evvel yazmalıydım bunları
Temmuz vurmadan ellerine
Aşk,bu mevsimde yoğrulmuş suya benzer
Gözleri nisandır gölgesi eylüle düşer
Sen,sarışın bir dilde eprimiş tebessüm
Ben uzak iklimlere sevdalı yağmur
Ne sen benim iklimime gülümsersin
Ne ben senin göğünde yağarım
Boğazında asılı sözlerim var bağışla beni
Say ki seni sevemeyecek kadar çirkindim
Bir gece ansızın şiirin kanına girdim
Dilimde kaldı tüm mısralar
Oysa tekerlemesini arayan bir masaldı ellerim
Senden kaçarken sana saklanmışım
Bilemedim
Kimsenin bilmediği bir dilde uzuyor saçlarım
Kör makas sevdalısıyım
Bedevi türküler üşüyor gözlerimde
Tebessümü yamalı demler sırtımda
Sen bıkıp usanmadan ve uslanmadan çocukluğundan
Hep aynı yerden kanat dizlerini
Kimbilir belki yine karşılaşır hırçın kimsesizliğimiz
Durulmuş sokakların kaygan caddelerinde
Aklımız yarışır susmalarda
Elbette unutulur görmeyen gözler
Ve elbette ağlamak dediğin göze düşer
Söyle şimdi hangi mendilin merhametini umayım
Hangi yağmurun saçağına sığınayım
Sana sen dedimse bir anlamın vardı
Şimdi dilimi hangi tuza banayım
Kapkara bir mırıltıdır artık gözlerim
En çok duyulmak istediğinde boğuldu
Ört kapını,kapat pencereni
Gözlerin şimdi İstanbul oldu...!
kuyu,ikibinon.
Keziban ArpacıKayıt Tarihi : 28.7.2010 21:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gözlerin İstanbul Oluyor Birden...

Saygılarımla
kırılıyoruz...
elleri bırakılmış bir çocuk gibi
kalakalıyoruz...
şimdi hangi şiir bağışlar
yarımlığımızı.........
Durulmuş sokakların kaygan caddelerinde
Aklımız yarışır susmalarda
Elbette unutulur görmeyen gözler
Ve elbette ağlamak dediğin göze düşer
Söyle şimdi hangi mendilin merhametini umayım
Hangi yağmurun saçağına sığınayım
Sana sen dedimse bir anlamın vardı
Şimdi dilimi hangi tuza banayım' //
ŞİİRİNİZİN ;(şahsımı)Sarsan, (gerçekten) hüzünlendiren dizeleriydi, (üstteki) terennüm ettiğim dizeler.
Tahminim o ki, pek çok şair dost, şiirinizi beğenmiş ve içselleştirmiştir. Zira, şiir okuru, akıcılığıyla- hüzünlü lirizmiyle-samimiyeti yada doğalitesiyle öyle bir sarmalıyor ki, etkilenmemek mümkün değil!
BİRDE,
'Hep yolcusu varmış gibi beklemek
Ne acılı ihanettir istasyonlara'
DİZELERİ, (istasyonlara fazla aşina olan) Bendenizi şiirin içine çeken dizeler oldu! Bu dizelerde fena halde yakıyor insanı. Tıpkı yolcusu gelmeyen bekleyişler gibi..
Yada (aylarca-yıllarca) yolcusunu beklerken akıl sağlığını kaybedip, istasyonları mesken tutan kimi gariplerin çaresizliğini hatırlatıyor adeta..
BEKLERİM BEN YİNE, BİN GİRYAN İLE HER FECİRDE misali (dizeler sayesinde farkedilebilen) çaresiz -hüzünlü bekleyişlerde olduğu gibi.. /
EFENDİM YÜREĞİNİZE SAĞLIK /Saygımla/n.a.
TÜM YORUMLAR (23)