Bir çocuk vardı , parmaklarımla ince ince gezindiğim
Uysallığı ,tırnaklarımın takıldığı her pürüze izin veriyor,
Eşelenmek için.
Ellerimi istiyor o ,
örselenmeyi , yüzleştirilmeyi..
ellerimin tozuyla silip attığım gerçeklikler
Korkaklığın pınarına toprak oluyor.
Birçoklarının göremediği silik araziyi gören çocuk ,
Ne kadar da güzel gözlerin ,bana bakınca.
Sen ,
Işıltıların arasında yalnızlık tohumuna bahşedilmiş,
Öğreteceğim baş etmesini..
Yüzümün vakti dolmuş çizgilerinde
acıyan bir tebessümüm var.
Acırım ,
Yalnızlık güzergâhını yol bilmiş çocuklara.
Gariptir,
Onca kademeyi arkasında bırakmış ,
Ocağını bile kuramamış ben ,
Acıyacağım son kişidir.
Oysa ki ocağım bile yok bahşedebileceğim .
İnsanın kendisine karşı çıkardığı tırnaklar..
.....
Kabuk da nedir ?
Altüst ettim ,kazıdım her yerimi.
Acımadım kendime.
Bu yüzdendir güçlü çocuklar ilişir parmaklarıma,
Söküp çıkarmayı öğrenmek için.
Ama ki , yapamam çocuk
Kazıdığım onca şeyden geriye,
çırılçıplak merhametim kaldı.
Kazıyamam , acırım ,gözlerim mahmurlaşır
gözlerinin yanında
Kayıt Tarihi : 30.3.2021 21:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!