Sadece ruh raks etmek istiyordu karanlığın ardına sinen düşüncelerle, geceydi dilsiz, sisti dağılmak istemeyen, nemdi tene yapışan terlere karışarak, en koyusu hasretti huzura, sevdanın yelpazesi ile...
Nefesti aslında özlemlerin ardına sığınan istek, bakıştı aslında kendilerine yasaklanmış cümlelerle mırıldanacak, terk edilmiş beldelerin öksüz kuzu ağlamalarıydı çavlanda terk edemedikleri, yalvarmaları sessizliği bozacaktı belki de ama gerçek sevginin merdivenlerinde oyalanmaktı belki de...
Bir tek bakış eksikti geceyi delecek, ardından gecenin sisini dağıtacak, gecenin nemine eyvallah diyecek, bir gerçek vardı aslında sevda ipini koparmış derya yolcusuydu bitmeyesiye düşlerle...
Hayatın dar çerçeveleri bunlar ki bakışın ardına sinen, huzur olurdu çoğu zaman, çoğu zaman da acının kapısı aralanırdı ters duruşta, bir söz bir resimdi aslında sahneye konan ki o da darmadağın etti cümleleri ve de düşünceleri...
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Yaşanan kentlerde Ayak izleri bırakıldıysa istendiği kadar uzaklara gidilsin .. aslında hiç gidilmemiş demektir...
Ne güzel bir paylaşımdı .Kaleminize sağlık
Acılardan haz duymak.. Tamam.. Ama 'mutlu olmak' az biraz fazla değil midir? Mutluluk denen şey 'istikrara gebedir..' Haz ise 'anlık' değil midir?
Yazının içeriğine düşen 'ayrık bir ruh' olmalı... Acıya alışık, acılardan mutluluk çıkarabilen..
Güzeldi yazı Mustafa Bey, Dostum... Tebrik ediyorum..
duygulu güzel bir çalışma olmuş
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta