Boğazında köprüler, sıralanmış gemiler.
Kalabalık şehirde, yükselmekte kuleler.
Eskilerden yapılar, dökülmekte eserler.
Yıkılmış surlarınla, bir tarihsin İstanbul.
Dikilmiş binaların, bir çirkinlik nişanı.
Caddeler yapılmışta, yol gidemez insanı.
Kıyılar yağmalanmış, kim saracak yaranı.
Yok olan köylerinle, bir tarihsin İstanbul.
Ayasofya matemde, ibadet yapılmıyor.
Camileri hüzünde, imanlar yozlaşıyor.
Eğlenceler sınırsız, çirkinlik yaşanıyor.
Kaybolmuş düzeninle, bir tarihsin İstanbul.
Zengin sefasın sürer, yoksul aşın peşinde.
Her köşesi fabrika, deniz pislik içinde.
Ne su yeter ne hava, gazı Rus’un elinde.
Büyüyen nüfusunla, bir tarihsin İstanbul.
Beyoğlu’nda eşkıya, kırıp döker yağmalar.
Tertiplenir gösteri, çeşit, çeşit gruplar.
Ermeni’yiz diyenler, yalan yazı yazanlar.
Türk’e düşman neslinle, bir tarihsin İstanbul.
Osmanlı’nın başkenti, cihan sana aşıktır.
Asaletin özünde, dirlik senin hakkındır.
Toprağına dökülen, Türk’ün asil kanıdır.
Türk’üm diyen ceddinle, bir tarihsin İstanbul.
Mehmet Macit
22.01.2012
Kayıt Tarihi : 30.1.2012 15:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!