Bir Tapınak Yazıtı Şiiri - İsmail Aydoğmuş

İsmail Aydoğmuş
314

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Bir Tapınak Yazıtı

Efsaneler çoğu kez
Gerçek değildir ama
Her biri tecrübe yüklü
Akıl yüklü, öğüt yüklü
Yol göstericidir insana.

Bu efsanelerden birinde
Tarih hikayelerinde yada
Belki böyle bir insan yaşamadı
Bekli de yok böyle bir tapınak
Ama anlatılan öğüt dolu bir yazıt
Dolaşır elden ele
Efsane olur dilden dile
Diyor ki şöyle;

“Sükunetle dolaş, gürültü-patırtının ortasında
Sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma
Dost olmaya çalış herkesle.
Başka türlü davranmak gerekmedikçe açıkça
Verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun
Bağışla ve unut
Sana bir kötülük yapıldığında.
Ama kimseye teslim olma”

Ne yüce bir duygu bağışlamak ve unutmak
Ne hoş bir his bu, ne hoş bu zevki tatmak.

“İçten ol. telaşsız kısa açık ve seçik konuş
Aptal ve cahil olduklarında bile
Dinle onları kulak ver başkalarına da
Herkesin bir öyküsü vardır çünkü dünyada”

Hepimizin olduğu gibi öyle ya

“İşin ne kadar küçük olursa olsun ilgilen onunla
Dayanağın odur hayattaki.
Başarılarının da çıkar tadını, yalnız planların değil..

Mevlana mı söyledi
Yoksa bu yazıt mı önce
Güzel söz bence

“Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol.
Sevmediğin zaman, yapma sever gibi..
İnsanları yargılarsan, zaman kalmaz onları sevmeye.”

Ne kadar güzel söylemiş ne kadar inan
Peşin hükümlü olunca nasıl sevebilir insan.

“Ve unutma ki:
İnsanlığın yüzyıllardır öğrendikleri
Tek bir kum taneciğinden fazla değildir
Bir kumsalda sonsuz uzunluktaki.”

En yakınındaki yıldızları keşfedememiş
Henüz İnsanlık.
İnsanı, dünyayı anlayamamış
Samanyolu Galaksisi gibi daha varmış
Milyonlarca galaksi, milyonlarca evren
Bu söze şiir bile yazılamaz hemen

“Ahlaksız bir kazanca, kaybetmeyi tercih et
İlkinin vicdan azabı, bir ömür boyu sürer.
Ötekinin acısı bir an.
O kadar değerlidir ki bazı idealler
Zafer sayılır o yolda mağlup olman bile.
Dürüstlüktür en büyük miras
Bu dünyada bırakacağın”

Ne kadar büyük bir erdem
Şu dürüstlük yaşanıyorsa her dem

“Öfkelenme yılların geçmesine
Teslim et gülümseyerek
Geçmişe yakışan şeyleri, gençliğe.
İzin verme
Yapabileceklerini engellemesine
Yapamayacağın şeylerin.”

Gençlikte bunları düşünmemiş de olsan
Planlı ol sınırlıdır yaşam, ona göre davran

“Yelkenlerini rüzgara göre ayarla
Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman.
Çünkü dünya
Gemileri nasıl yüzdürdüğünle değil
Karşılaştığın fırtınalarla değil
Gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir.

Hatıla ki, evreni yargılamak imkansızdır.
Ara sıra isyana
Bu yüzden yönelecek olsan da bile
Kendinle barışık içinde ol
Kavgalarını sürdürürken”.

Bırak övünmeyi aynası iştir kişinin
Nedir ürettiğin, yaptığın senin

“Gülüşüyordu, sen ağlarken herkes sevinçle
Hatırlamazsın doğduğun zamanları.
Öyle bir ömür geçir ki
herkes ağlasın sen öldüğünde.
Sabırlı, sevecen, erdemli ol.
Mutlulukla gülümse.
Önünde sonunda bütün servetin sensin.
Bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen
Görmeye çalış ki,
Güzel mekanıdır insan oğlunun
Biricik dünyası.”

Böyle diyor “XSENTUS”
Milattan önce dokuzuncu yüz yılda.
Kendi sözlerimi tapınağa yazılan
Başkası mı yazdı, nerde bilmiyorum inan.
İbret al da dinle, geçek var bunda.
İnsanlar toprak olsa da sonunda
İyilikler ve güzellik kalıyor dünyada.

(10 Temmuz 2006
Pazartesi
18: 00)

İsmail Aydoğmuş
Kayıt Tarihi : 11.7.2006 09:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Didaktik ögeler içeren bir efsaneyi özünden kopmadan şiir yapmaya çalıştım umarım beğenirsiniz

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aydoğmuş