## **Geceye Karışan Hasret**
Sokak lambalarının titrek ışığı, kaldırımlara düşen sarımtırak gölgeleriyle şehrin yalnızlığını daha da derinleştiriyordu. Gece, ıslak bir battaniye gibi sokaklara çökmüş, rüzgâr; beton duvarların arasına sıkışmış eski bir şarkıyı fısıldıyordu. İçimde yankılanan boşlukla birlikte, köhne bir meyhanenin buğulu camlarının ardına sığındım.
Tezgâhın başında, yorgun bir adam duruyordu. Sakalları griye çalan, gözleri çok şey görmüş bir adam… Kim bilir kaç yalnız ruhun dert ortağı olmuştu? Önüne baktı, tanıdı sanki beni. Bir şey demeden, önüme soğuk bir votka koydu.
— "Bu geceye yakışan budur," dedi, kısık bir sesle.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta